Selefilerin Anatomisi

Harameyn’in Osmanlı Devleti Tarafından Vehhabilerden Temizlenmesi

Aşağıdaki bilgiler Osmanlı Resmi Tarihçisi Ahmed Cevdet Paşanın, Tarih-i Cevdet ve Dr. Sayın Dalkıran’ın ‘Tarih-i Cevdet’te İslam Mezhepleri’1 adlı makalesinden özetlenerek alınmıştır.
Ahmed Cevdet Paşa, Mekke Şerifi tarafından İstanbul’a gönderilen yardım çağrılarına, Osmanlı Devletinin tam cevap vermemesinin nedenlerine şöyle değinir:
– Vahhabiler üzerine çok büyük bir hazırlık yapılması gerekliydi. Ancak Avrupa’nın karışıklığı buna engel olmakta idi. Hicaz’da bulunan kuvvetlerle bu iş yapılmak istenilmişse de, oradaki askeri gücün yetersiz olması nedeniyle, vahhabiler güçlerini arttırmaya devam etmişlerdir.
Daha sonra Osmanlı devleti tarafmdan hacc yolunun açılması önemli bir mesele olduğundan 1807 yılında Mekke ve Medine’nin kurtarılması görevi Mehmet Ali Paşa’ya verilir. Mehmet Ali Paşa, gerekli hazırlıkları yaparak oğlu Tosun Paşa’yi 1810 yılında Hicaz’a gönderir. Mekke emiri Şerif Galib Efendi, vahhabilerden çekindiği için bir taraftan onlara yardım ederken, diğer taraftan da Mehmet Ali Paşa’ya haber göndererek Mısır ordusu Hicaz’a geldiğinde yardım edeceği hususunda söz verir. Dediği gibi de yapar.
2 Aralık 1812 tarihinde Tosun Paşa, Medine’yi tekrar vahhabilerden geri alır. Daha sonra Şerif Galib’in de yardımıyla Mekke ele geçirilir. Mekke ve Medine’nin kurtarıldığı haberi duyulunca, İstanbul’da bir hafta top şenliği yapılması ferman edilir.
1 Bu kitaplarla ilgili yukarıda geniş bilgi verildi.
Mekke’nin vahhabilerden kurtarılması sonucunda Kabe’nin anahtarı önce Mehmet Ali Paşa’ya, daha sonra da Halife 11. Mahmud’a teslim için İstanbul’a gönderilir.1
Daha sonra İbrahim Paşa komutanlığında Deriyye kalesi üzerine her taraftan hücum edilir ve Abdullah bin Suud, dört oğlu, Muhammed bin Abdulvahhab’m oğlu ve diğer yakınları, (Eylül 1818’de) tamamen ele geçirilir.2 Bu zafer müjdesi Mısır’da duyulunca; kaleden yüz top atılıp, yedi gün yedi gece bayram yapılır. Her taraf bayraklarla donatılıp, minarelerde tekbirler getirilerek, münâcatlar okunmuştur. Abdullah bin Suud yakalandıkdan sonra, müslümanlara işkence yapan eşkiyalar ile birlikte Mısır’a gönderildi. Sayılamayacak kadar çok seyirci arasında Kahire’ye getirildiler. Daha sonra da birkaç rütbeli adamları ile beraber deniz yoluyla İstanbul limanına getirilir. Abdullah ve arkadaşları Bostancıbaşı hapishanesine götürülerek, sorguya çekilir ve 1819 yılında Yalı Köşkü önünde idam edilirler.3 Mehmet Ali Paşa ve İbrahim Paşa, kılıç, kaftan ve kendilerini öven bir ferman ile ödüllendirilirler.4
Hadis-i Şerifte Rasulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz:
”Benden sonra serler ve fesatlar olacak. Her kim birlik içinde olan Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem) ümmetinden olan emirden ayrılarak tefrika (ayrılık) çıkarırsa, onun boynunu kılıçla vurun. Bir rivayette de; öldürün/’5 diye buyurmuştur.
1 Ahmed Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet, X, 101-102.
2 İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, istanbul 1972, IV, 102.
3 Ahmed Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet, XI15-16.
4 Ahmed Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet, XI, 16.
5 Sahih-i Müslim, İmaret 59, Sünen-i Ebu Davud, Sünnet 30

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu