ADI ‘ŞEYH’ OLANLAR YÜZDE 90’I ŞEYH DEĞİL Tekkelerin kapatılmasıyla tasavvufi eğitimin uzun süre sekteye uğradığını anlatan Prof. Mustafa Kara “Bir ülkede tıp fakültesi seksen yıl kapalı olursa kimlerin doktor olacağını…
Fütûhât’ın pek çok yerinde İbn Arabî’nin Kur’an’a ve sünnete bağlılığını gösteren deliller vardır. O bu eserinde meşrû olmayan, yani şeriata uymayan hiçbir şey zikretmediğini belirterek, ” فما خرجنا بحمد الله…
Def: Mãdenî küçük ziller takılmış deri gergili kasnaklı bir vurmalı çalgı âletidir.. Batı Müziğinde karşılığı “Tamburin”dir… Günümüz defleri dâire şeklinde yuvarlıktırlar. Eski deflerin 4 veya 8 köşeli olanları vardı. Bu…
بسم الله الرحمن الرحيم “İmam-ı Rabbani’nin tutarsızlıklarla dolu açıklaması” başlığıyla Mahmut Deniz imzalı bir yazıda, yazar İmam-ı Rabbani’yi eleştirme (?!) sadedinde, Mektubat-ı Rabbani’den I.Cilt 256. Mektubu ele alıyor. Orjinali Farsça…
Gelen felâketin farkında bile değiliz henüz: Balkan’lardan Kafkaslara, Afrika’nın içlerinden Hint-Pakistan altkıtasına ve Malay havzasına kadar hem Ehl-i Sünnet Omurga hem deMüslüman Sosyolojik Omurga çökertiliyor iki yüzyıldır. Tarihte ilk defa,…
Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia…
İmam-ı Gazâli hazretlerinin tarifine göre şeriat billur vazo, hakikat onun içindeki bal, tarikat de bu balı yemenin yoludur. Tarikate girmek farz değildir. Fazilettir, nefsin yola getirilmesi için gereklidir. Tarihe göz…
Kişilerin derece ve makamlarını bilen Allah Teala olduğu için mensup olduğu zatın makamını tayin etmek ve tahmîini olarak Falan zat kutb–ı zamandır veya gavsdır demek doğru değildir Bir şey hakkında…
Ülkemizde Müslümanların içerisine düştüğü ve İslâmî terakkîye mâni olan en önemli hastalıklardan bir tanesi de Müslümanların peşlerinden gittikleri liderleri ve şeyhleri için Benim şeyhim ve liderim ne yaparsa doğrudur, o…
(Günümüzde bu yolla insanlar yönlendirilmektedir.) Anlatılan rüyanın gerçek mi yalan mı olduğu nasıl tesbit edilebilir? Gerek zâhir, gerekse bâtın âlimlere göre ilham; kendisiyle şer’î hükümlerin sabit olduğu, kitap ve sünnetten…
Râbıta nedir? Nakşibendî Tarîkatında Râbıta Usulü Nasıldır? Arapça, bağlayan, rapteden demektir. Tasavvufî olarak, müridin zihnen ve kalben mürşidiyle “beraberlik” hâlinde olmasını ifade eder. Ruhî terbiye için, bu mânâ beraberliğine ihtiyaç…
Bir kimseye râbıta yapılabilmesi için o kişinin taşıması gereken şartlar nelerdir? Ehil olmadığı hâlde kendine râbıta ettiren kimsenin ve ona râbıta edenin hükmü ve uhrevi durumu nedir? Bir kişinin kendisine…
Gavs, müceddid, sâhibü’z-zamân vs. gibi kavramlar günümüzde kolayca kullanılabiliyor. Bu sıfatlardan bazılarını taşıyan kişiler, bir devirde ancak bir tane olabileceğinden birilerinin iddiasının doğru olması, diğerlerinin yalan söylemiş olmasını gerektiriyor. Bu…
Soru: Geçmişte yaşamış tarîkat şeyhlerinin, kadınları irşadları nasıl olmuştur? Günümüzde yapılan kadınlarla görüşmek, onların bulunduğu meclislerde sohbet etmek vs. gibi uygulamaların tarîkatta yeri var mıdır? Hicab âyeti indikten sonra Nebî…
Postnişinlik, şeyhlik, mürşidlik gibi mânevî makamlara istişare yahut seçimle gelinir mi? Bir kimse, ehil olmadan, sırf oğlu yahut akrabası olduğu için o zâtın vazifesini devralabilir mi? Mânevî yolda vazifelendirme usulü…
Yol Göstericilerde Aranacak Vasıflar: Mânevî alanda, yol gösterici seçerken neye dikkat edilmelidir?
İmâm-ı Gazâlî (k.s.) Hazretleri buyurdu: ”Havada uçan, suyun üzerinde yürüyen veya ateş yiyen veyahut da bunlardan başka harikulâde hâller gösteren bir şeyhi gördüğün zaman onu iyi araştır. O şeyh, eğer…
Şerîat-ı Mutahhara gereğince istikâmet üzere amel ediyor olması, insanları şerîatı tatbik edip yaşamaya ve Allahü Teâlâ’yı huzur ile zikre irşâd etmesi, Mümkün mertebe bütün insanlara nasihat etmesi, Onlara takva yolunu…
Yahûdîler dediler ki: Hıristiyanların, dayandıkları bir şeyleri yoktur.” Hıristiyanlar da: Yahûdîlerin, dayandıkları bir şey yoktur.” dediler. Hâlbuki onlar da kitabı okuyorlar, onlar da hiçbir şey bilmeyenler de aynı sözü söylediler.…
Manen görevlendirilmemiş (nâ ehil) şeyhlerin özellikleri nelerdir? İsmail Hakkı Bursevî hazretleri Rûhu’l Beyan Tefsiri’nde bu konuda şunları nakleder: Tasavvuf yoluna giren kişinin mürşid-i kâmile olan ihtiyacı; denizde boğulmakta olan kişinin,…
Mürşid-i kâmil olmadığı hâlde mürşidlik ve şeyhlik iddia edenler, hakikatte yol kesen eşkıyâlardır. Kutta-i Tarik: Yol kesen eşkiyâ demektir. Bir yerden bir yere giden kişi veya kervânların yolunu kesip onların…
İcâzet, zâhirî dîn ilimlerinde veya tasavvuf-tarîkat sahasında olur. Bir kimsenin gerçekten dîn âlimi yahut tarîkat şeyhi olabilmesi için elinde yazılı ve hakikî icâzetname bulunması icap eder. Tarîkatlarda da bir kimseye…
Cemalnur Sargut tarafından şu ifadeler serd edilmektedir: “Tesettür hakkındaki düşüncelerim: “Tesettürün insanın gönlünde olduğuna îmân ediyorum. Esas önemli olan, çirkin huyların ve aynı ölçüde aşırı güzelliklerin örtülmesidir. İslâm eşittir tesettür,…
‘Oğlum, bugün tasavvuf yolunda olanların çoğunu zındık olarak bulursun. Onlar tasavvufu dillerinde, kalemlerinde (mal, şöhret, itibar gibi dünyalık nimetler için) bir sermaye yapmak sevdasına kapılmış kimselerdir. Onlar bütün bağları kırmış,…
Evliyâullah, Allâhü Teâlâ hazretlerinin dostları demektir. Evliyâullah’ı severiz.Onlar, Allâhın dostlarıdırlar. Evliyâuallah birkaç kısımdır. 1-Mutlak velâyet, 2-Hususî velâyet… Mutlak olarak her mü’min evliyâullahtır. Yani Allâhü Teâlâ hazretleri, her mü’minin velisidir. وَاللَّهُ…
Rûhu’l Beyan Tefsiri – İsmail Hakkı Bursevi (k.s.), (Terc: Ömer Faruk Hilmi) Bu (yani, bir araya toplanıp def çalan, deprenen, raks eden, kendi yollarının geçmişlerinin medhiyyelerini okuyarak coşmak, debbûs (şiş)…
Debbûs, şiş demektir. Bu şişler, paslanmaz demir’den imal edilip, genelde serçe parmağı kalınlığındadır. Bazı tasavvufî çevrelerce kullanılan şişler yanı sıra; genelde, dile, yanak ve duduklara vurmak için çuvaldız boyunda olanları…
Sahte Seyyid ve Şerif’lerin Türemesi 11. asırdan itibaren seyyid ve şerifler, hükümdâr ve valilerden tahsisat ve yardım aldıkları için sahte seyyid ve şerifler türedi. 11. asırdan sonra seyyid ve şerifleri…
Tasavvuf Adına Sapmalar
Önceki İçerik