Ahmet Gelişgen YazılarıDin Tahripçilerinin Özellikleri

Fâsık Övüldüğünde Allah (C.C.) Gazab Eder, Arş Titrer

 

إِذَا مُدِحَ الْفَاسِقُ غَضِبَ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ, وَاهْتَزَّ الْعَرْشُ.”

“=Fasık övüldüğü zaman Allah (c.c.) gazab eder, arş titrer.”[1]

Hadisin Kaynakları

1)Tebrizî, Mişkâtü’l-Mesâbîh, I/260, No: 4859 (Beyhaki, Şuabü’l-Îmân, IV/230, No: 4886’dan naklen).

2)Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I/105, No: 275. (Aclûnî, hadisin, Taberâni ve Hakim’in, Üsame’den zayıf senetle rivayet edildiğini belirtmiştir. Buna göre, hadisi güçlendiren şahitleri var demektir.

Aşağıda sitede de belirtildiğine göre, İbn Adiyy, hadisin şahitlerinin ve sahih isnadlarının olduğu belirtilmiştir.[2]

Hadisin Şerhi

Hadis-i şerifin şerhinde şöyle denilmektedir:

“إذا أثنيت على الفاسق أقررته على فسقه، وأعطيته إشارة، قال لك: نحن مضطرون، الفاسق دائما عنده حالة قلق، حالة عدم توازن، فطرته تعذبه دائما، فإذا لقي مؤمنا، وطمأنه وأثنى على عمله، وأقره على انحرافه أو على تقصيره هذا المؤمن يكون قد غشّه، وورطه ودفعه إلى مزيد من هذا العمل، فلذلك ذو الوجهين لا يكون عند الله وجيها، وذو اللسانين لا يكون عند الله وجيها.[3]”

Fasığı övdüğün zaman dolaylı olarak onun fıskını onaylamış olursun. (Halbuki) fâsık, daima bir endişe ve dengesizlik içerisindedir. Onun fıtratı/vicdanı ona daima azap verir. Bu duygular içerisindeki bir fâsık, bir müminle karşılaştığında, o mümin onu mutmain edip fiilini överse, fâsıktaki sapmayı ve kusuru kabullenmiş, bu davranışıyla da onu aldatmış ve onu (manen) zora sokmuş olur. Bu tutum, elbette fâsığın fıskını artırmasına sevk edecektir. Müminin, fâsık karşısındaki bu yanlış tutumu, Allah katında kabul edilmeyen bir iki yüzlülük ve iki lisanlılıktır!”[4]

Kısaca izah etmek gerekirse

Hayatında imansızlık, haram ve günahlar bulunan kişi, dini literatürde “fâsık” olarak isimlendirilmiştir. İmansızlık, büyük günah işlemek, dini emir ve yasaklara riayet etmemek, ayrıca, küçük günahlarda ısrar etmek, “fısk” veya “fusûk” olarak tanımlanmıştır. Kısaca “fısk” Allah’a itaatsizlik demektir.[5] Fâsığı methetmek, onun işlemekte olduğu günahları veya imansızlık halini kabul etmek anlamına gelir. Yukarıdaki hadis-i şerifte belirtildiğine göre, fâsığı öven kişi veya topluma Allah Teâlâ gazap eder ve bu iki yüzlülükten dolayı arş titrer. Allah’ın gazab ettiği kişi veya toplum, O’nun rahmetinden mahrum kalır. Allah’ın rahmetinden uzak olan bir kişinin basireti yok olacağından artık o kişi, hayırla şerri, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edemez hale gelir. Bu durumdaki bedbaht bir şahsın ise, iyilik yapıyorum zannıyla kendisini kötülüğe sevk edeceği hususu, izahtan varestedir.

Fâsığı methetmeyi zemmetmek şöyle dursun, Kur’an ve sünnet, fıska ve fâsığa karşı daima tavır almayı, kötülüğü engellemeyi emretmiştir. Aksi halin ise bela ve musibetlere sebep olacağını haber vermiştir.[6] Hatta, günah işlenen ortamda bulunmayı dahi yasaklamıştır.[7]

Cenâb-ı Hakk, bizleri rahmetinden uzak etmesin; imansızlık tehlikesinden ve günahlardan korusun; rızasına muvafık ameller nasip etsin; hayrı ve şerri ayırt edebilen basiret sahibi kullarından eylesin!

18.02.2018

Dr. Ahmet GELİŞGEN

www.ahmetgelisgen.com

[1] Tebrizî, Mişkâtü’l-Mesâbîh, I/260, No: 4859 (Beyhaki, Şuabü’l-Îmân, IV/230, No: 4886’dan).Bkz. Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I/105, No: 275.

[2] http://fatwa.islamweb.net/fatwa/index.php?page=showfatwa&Option=FatwaId&Id=232939

[3] http://www.nabulsi.com/blue/ar/te.php?art=3277

[4] http://www.nabulsi.com/blue/ar/te.php?art=3277

[5] Tahânevî, Keşşâfü Istılâhâti’l-Fünûn, III/447; Elmalı’lı, Hak Dini Kur’an Dili, VI/4460, 4461.

[6] Âl-i İmran, 3/104, 110; Mâide, 5/79; A’râf, 7/165, 166; Hûd, 11/116; İsrâ, 17/16;  Hac, 22/41; Lokman, 31/17; Müslim, İman, 78, Ebu Davud, Salat, 32; Melâhim, 16; Nesâî, İman, 17; İbn Mace, İkâme, 155; Tirmizi, Fiten, 9; Ahmed, II/163, 190; III/487; IV/388, 390, 391; vd.; İbn Hişâm, Siret, IV/661; Elmalı’lı, Hak Dini Kur’an Dili, IV/2836.

[7] Nisa, 4/140; En’am, 6/68.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu