Dinlerarası Diyalog

Zaman Gazetesi Yazarı Ahmet Şahin’in Amentüde İttifak Yalanı

“Ehl-i kitap ile Âmentüde (îmân esaslarında) ittifakımız vardır.” (Zaman gazetesi, 17.04.2000) denmektedir. Buna karşın Hıristiyan ve Yahûdîler ile akaid konusunda ne gibi farklılıklarımız vardır?
“Amentü” esaslarını tek tek ele alalım:
1. Allah (c.c.)’a îmân ve Tevhid konusundadır. İslâm, Tevhid dînidir; Hıristiyanlık, Teslis yâni “Baba-oğul-kutsal ruh” dînidir. Hıristiyanlar Hz.Îsâ (a.s.)’yı Tanrı, Allah (c.c.)’ın oğlu olarak kabul eder. Yahûdîler de Hz. Üzeyr (a.s.)’e Allah (c.c.)’ın oğludur der. Tevhid ve Teslis, kesinlikle birbiriyle bağdaşmayan ve uyuşmayan iki zıt inançtır. Ayrıca onlar, Tanrı gökte derler; biz Müslümanlar ise, Allah (c.c.)’ın, mekândan münezzeh olduğuna inanırız.
2. Meleklere îmân konusundadır. Onlar melekleri dişi olarak görürler; biz Müslümanlar ise, meleklerde erkeklik-dişilik olmadığına inanırız.
Kitaplara îmân konusundadır. Biz Müslümanlar, bütün kitaplara ve Allah (c.c.)’ın, Tevrat ve İncil adıyla iki kutsal kitap gönderdiğine îmân ederiz. Lâkin bu kitapların orijinal ilâhî metinleri ve nüshaları kaybolmuş, sonradan insanlar tarafından tahrif edilmiştir. Yahûdîler ve Hıristiyanlar ise Allah (c.c.)’ın, insanlığa Kur’ân-ı Kerîm adıyla kutsal bir kitap göndermiş olduğuna îmân etmezler, Kur’ân-ı Kerîm’in hak kitap olduğunu kabul etmezler ve Kur’ân-ı Kerîm’in, düzmece olduğunu iddia ederler.
Peygamberlere îmân konusundadır. Biz Müslümanlar bütün Peygamberlere, Hz.Mûsa (a.s.)’ya, Hz.Îsâ (a.s.)’ya îmân eder, her ikisinin de Allah (c.c.)’ın büyük peygamberlerinden olduğuna inanırız. Yahûdî ve Hıristiyanlar ise Hz.Muhammed (s.a.v.) Efendimize îmân etmezler, Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin peygamberliğini kabul etmezler.
Âhiret inançları, Allah Resûlü (s.a.v.)’nün getirdiği şekilde bir kabir, mahşer, hesap, cennet, cehennem, rü’yetullah inancından çok uzaktır ve bu, kendi tasavvurlarından ibarettir. Mesela:
Tevrat’ta âhiret inancının yer almadığı görüşü olduğu gibi, Hıristiyanlıkta da insanları hesaba çekecek olan Zât; onların yaratıcısı olan Allah (c.c.) değil de diğer insanlar gibi Allah (c.c.) tarafından yaratılmış biri olan Mesih’tir. Muharref İncil’de kıyâmet gününde Mesih’in insanları hesaba çekeceği şöyle anlatılıyor: Zîrâ Mesih’in mahkemesine hepimizin çıkması lâzımdır ki, her birimiz kendi amellerine göre -gerek hayır, gerek şer- cesedde yaptığı şeylere nâil ola”.
Ayrıca geçmişten günümüze kadar Hıristiyanlarda hâkim olan görüş; cennette yeme, içme ve evlilik gibi cismanî zevklerin olmadığı görüşüdür. Hatta tâ Asr-ı Saadetten günümüze değin Hıristiyanlar; İslâmîyet’te cennet hayatındaki yeme, içme, evlilik hayatı, cennet hûrileri, cennette köşk ve sarayların, nehirlerin, yakut, inci vs.nin bulunması gibi hususları yadırgamış, çok defa hafife almış ve İslâm’a bir saldırı malzemesi olarak kullanmışlardır. Kader inançları da İslâm’ın getirdiklerinden çok farklıdır
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu