Anasayfa SliderAnasayfa YazılarArşivSON EKLENENLERson-eklenenler

MIZRAKLI İLMİHAL NEDİR? NİÇİN ÖNEMLİDİR?

Asıl ismi Miftâhul Cennet(Cennet kapısının anahtarı) olan bu kıymetli kitap, halk arasında Mızraklı ilmihâl ismiyle meşhurdur. Bazı araştırmacılara göre kitâbın müellifi ve yazılma tarihi kesin olarak belli değildir. Muhammed bin Kutbüddîn-i İznikî hazretleri tarafından yazıldığı da rivayet edilmektedir.

Derin İslâm âlimi, seyyid Abdülhakîm Arvasi hazretleri, Mızraklı İlmihal için (Miftâh-ul Cennet ilm-i hâlinin yazarı sâlih bir zât imiş. Okuyanlara fâideli olur) buyurmuşdur. Bir çok münevver kimsenin de (bu millete bir tek şey lazım, Mızraklı ilmihal okumak) dediği rivayet olunur. Bu kitap kıymetli kitaplardan toplanarak hazırlanmış ve kitapta umumiyetle Hanefi mezhebindeki en kuvvetli hükümler toplanmıştır. İhtilâflı meselelere yer verilmemiştir. Bu bakımdan, halkın çok rahat anladığı bir ilmihâl kitabı olmuştur. Böyle olması sebebiyle senelerce halkın çok rağbetine mazhar olmuş ve ellerden düşmemiştir. Günümüzde dahi Anadolu’da birçok evde kitabın Osmanlı Türkçesiyle yazılmış eski nüshaları mevcuttur.
Nazım hikmet ise ‘Vatan Haini’ isimli şiirinde Mızraklı İlmihal’den şöyle bahseder;
‘’vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası,
amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.’’
Bir komünistin Amerika’ya, sermayeye, otoriteye düşman olması normaldir. Peki bu Mızraklı İlmihal düşmanlığı nereden geliyor? Sıradan bir kitap olsaydı, Nazım Hikmet onu şiirinde kötüler miydi? Aslında Nazım Hikmet burada bir zihniyyeti hedef almıştır. Komünizm ideolojisinin aksine İslamiyette hususi mülk edinme ve şahsi teşebbüsün insana verilmiş haklar olması Nazım Hikmet’in Müslümanlığı Mızraklı İlmihalle bir tutmasına sebep olmuştur. Yine devrin siyasi şartları içinde ezanı aslına iade eden DP’yi Müslümanların desteklemesi ve DP idarecilerinin ABD yanlısı ve SSCB aleyhtarı tavrını tenkid etmeye çalıştığı anlaşılabilir.

Komünistler ve ateistlerden başka, Vehhabilerde ve modernistlerde/mezhepsizlerde niçin Mızraklı İlmihâl düşmanlığı görülmektedir? Bu sorulara cevap vermek için önce ilmihal nedir onu öğrenelim.

İlmihâl kitapları

Ehli sünnet alimlerinin, Kur’ân-ı kerîm’in açıklamalarından ve ayrıca Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam’ın (Hadîs-i şerîf) denilen sözlerinden derliyerek yazdıkları din kitâblarına (ilm-i hâl) kitâbları denir. Her Müslümanın, îmân, amel ve ahlâk ile ilgili öğrenmesi ve yapması lâzım olan bilgileri içerir. İlmihâl bilgilerine zarûrât-ı dîniyye, yâni zarûrî din bilgileri de denir. Peygamber efendimiz; “İlim taleb etmek her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır.” buyurmuştur. Burada öğrenilmesi istenilen bilgiler, ilmihâl bilgileridir. Bunları öğrenmeyen dînin emirlerini doğru olarak yapamaz. Çocuklarına öğretmeyen, onlara karşı dînî ve insânî vazîfesini yapmamış olur. Bu kitâplar fazla teferruâta, inceliğe girmeden din bilgilerini lâzım olduğu kadar anlatırlar. Dört hak mezheb olan Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinden herbirine âit ilmihâl kitâbı vardır. Mızraklı İlmihâl de Osmanlı coğrafyasında bilinen, en meşhur hanefî ilmihâl kitaplarından birisidir. Hatta en meşhurudur.

Halife II. Abdülhamid Han, Osmanlı Türkçesiyle yazılmış çok kıymetli bir eser olan Mızraklı İlmihâli, ahalisinin ekseriyetinin Türk olduğu hemen her yere göndermiş ve halkının, dinini sahih kaynaklardan doğru bir şekilde öğrenmelerini temin etmişdir. Günümüzde arabanın bile zor ulaştığı bir çok köye bu kitap o günlerde katır sırtlarında ulaştırılmıştır. Bu kitabı okuyan ecdadımız dinlerini doğru bir şekilde öğrenmişler, dinlerine sıkı bir şekilde sarılmışlar ve bozuk akımların zararlarından etkilenmemişlerdir, Bu kitap, Anadolu’da bozuk akımlara, ideolojilere âdeta bir set çekmiştir.

Muhteva

Kitâba ‘’Bismillâhirrahmânirrahîm.El-hamdü lillâhillezî cealenâ minet-tâlibîne ve lil-ilmi minerrâgıbîne ves-salâtü ves-selâmü alâ Muhammedinil lezî erselehü rahmeten lil-âlemîne ve alâ alihi ve Eshâbihi ecma’în.’ diyerek başlanılmıştır, yani besmele, hamd ve salavat ile başlanmıştır. Hamd ve salavatın manâsı: Bizi ilmi taleb edenlerden ve ona rağbet gösterenlerden kılan Allahü tealaya hamd olsun. Salât ve selâm âlemlere rahmet olarak gönderdiği Muhammed aleyhisselâma, O’nun âline,ya’ni Ehl-i Beytine (akrabâsına) ve Eshâbının hepsine ‘’rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în’’ olsun.

Kitâbın başında önce îmân ve doğru itikada yer verilmiş; sonra ibâdet bahisleri ve ahlâk, 54 ve 32 farz yer almıştır. Kitap zamanın Türkçesine göre yazılmış ve baş sayfasındaki mızrağa benzer motiften dolayı halk arasında Mızraklı İlmihal diye şöhret bulmuştur. Kitâpta Hanefî mezhebi âlimlerinden İbn Nüceym’in el-Eşbâh, Halebî’nin Mülteka kitâplarından, Ebusuud Efendi’nin fetvalarından ve yine Türkçe bir ilmihâl kitâbı olan Birgivî Vasiyyetnâmesinden iktibaslar mevcuttur. Kitapta ismi geçen kaynaklara bakıldığında kitabın 16. yüzyıldan sonra yazılmış olabileceği düşünülmektedir. Eserin yazma nüshaları arasındaki muhteva farklılıkları değişik tarihlerdeki matbu nüshalarında da görülmektedir. Bu farklılıklar belirli dönemlerde kitaba ilâvelerin yapıldığından olsa gerektir.
Sade bir dilin ve kısa cümleli basit anlatım tekniğinin kullanıldığı Mızraklı İlmihal Osmanlı toplumunda en çok okunan ve ezberlenen eserler arasında yer almıştır. Sıbyan mekteplerinde din bilgisine başlangıç kitabı olarak, ayrıca camilerde, köy odalarında ve evlerde yaygın biçimde okunması sebebiyle halkın din anlayışını etkilemiştir.

Ahmet Faruk Şenkaya

http://www.kelambaz.com/mizrakli-ilmihale-dair/

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu