Diyanet

Bardakoğlu Mu Dediniz?

(BARDAKOĞLU’NUN SAKINCALI GÖRÜŞLERİNDEN)

1)Bardakoğlu, Kur’anın Allah Kelamı Olduğunu İnkar Eden Ebu Zeydi Onaylayıp Tebrik Ediyor!

Diyanet yayınları arasındaki “Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası Tebliğ ve Müzakereleri (3-7 Mayıs 2000) I” adlı, Ankara, 2000” baskılı kitapta yer alan Ebû Zeyd isimli Mısır’lı bir Teoloğ;

Kur’an’ın, Allah’ın sözleri olduğu inancının yeniden mercek altına alınması gerektiğini, Kur’an’ın sözlü bir iletim döneminden geçtiğini ve tarih boyunca şimdi okuduğumuz Kur’an’ın geliştiğini, Kuran’ın savunmasını yaparken “sonsuz Kur’an” denen kavramın uydurulduğunu (Şüphesiz Kur’an’ı biz indirdik, onu mutlaka biz koruyacağız, ayeti kastediliyor) ve bunlara artık son verilmesi gerektiğini, Arap kültürüyle dolu bir kitap olduğu, Peygamber Efendimiz’in peygamber olduğunun da şüpheli olduğunu, Kur’an-ı Kerim’de surelerin dizilişinin de problemli olduğunu, lafız olarak kadınları dövmekten söz eden Nisa Suresi’ndeki ayet-i kerimenin esasen ayet olmayıp yorum olarak Kur’an’a sokulduğunu, hicrete kadar okunması ve yazılması yasaklanan(!) bir Kur’an’ın günümüze kadar gelme imkânının olmadığını belirten ifadeler sarfediyor. (Orijinal ifadeler için bkz. a.g.e, s. 441 ve 442; anlaşılabilmesi için ifadeler özetlenmiş ve vülgarize edilmiştir).

Bu ifadelere ulemanın tepkisi üzerine Bardakoğlu, Kur’an’ın uyduruk bir kitap olduğunu belirten Ebu Zeyd’de destek vererek, ona tepki gösteren ulemaya tepki gösteriyor. Yaptığı çıkışta, karşı çıkanları hoşgörüsüzlükle suçluyor, Ebu zeyd’i söylediklerinden dolayı tebrik ediyor, “çok mutlu oldum, … Ebu Zeyd’den çok istifade ettim, … Kendisini de yakinen takip ediyoruz, biz, kendi konularımızı dindar olarak değil, bir akademisyen olarak, bir ilahiyatçı olarak ele almak zorundayız…”, diyor. (A.g.e. s.517, 518).

2) Bardakoğlu’nun Başında Bulunduğu Kuramer Yayınları

Yönetimi Diyanet tarafından oluşturulan Türkiye Diyanet Vakfına bağlı 19 Mayıs Üniversitesi Bünyesindeki “KURAMER” in de, İslam itikadına aykırı kitaplar yayınladığı görülmektedir. Bu kitaplardan biri, 2016’da yayınlanan, W. Montgomery WATT’a ait, “HZ. MUHAMMED MEKKE’DE” adlı kitaptır. Adı geçen kitapta, Hz. Muhammed sav’in, beşerden bir öğretmeninin olabileceği (s.199), Hz. Muhammed’in, mesajı beşer yardımı sayesinde ortaya koyduğu iddialarının, beşer kelamı olduğu anlamına gelmeyeceği, sihirden söz edilen yerlerde kastedilenin, sihirbazın gizli bilgisinden üretilen beşeri bir şey olduğu (s.165), Kur’an’daki kıssaları aşina olduğu birinden almış olabileceği (s.199), Kur’an kıssalarının Tevrat’la örtüşmesinden ötürü böyle ilişkilendirilebileceği (s.199), o günkü duruma uyması için kıssaların Hz. Peygamber sav’e sezgi yoluyla da verilebileceği (s.201), Hz. Peygamber sav’in, kıssa ile kıssadaki öğretiyi (ana fikri) karıştırmak suretiyle bunların tamamını vahyedilmiş zannettiği (s.200), kıssaların telepatik özelliği olan olağanüstü bir yöntemle Hz. Peygamber’e gelmiş olabileceği (s.200), dolaşımdaki bilgilerin Muhammed’e aktarılmış olabileceği (s.199) gibi, Kur’an’ın Allah kelamı olduğu konusunda şüpheye düşürecek pek çok vehim dile getirilmektedir.

Kur’an’ı, Hz. Peygamber sav’in büyük bir deha eseri olarak da tanıtan aynı kitapta (s. 198), Hz. Peygamber sav’in, davasında başarı için putlara tapma eğiliminde olduğu (s.143), müşriklerden elde ettiği dünyevi menfaatler karşılığında onların ilahlarını bir bakıma tanıdığı (s.139), Lat ve Menat’ın semavi varlıklar olduğu ve bunun İslamiyet’e aykırı olmadığı (s.139), Lat, Menat ve Uzza’yı Allah’tan daha düşük seviyede kutsal varlıklar olarak kabul ettiği (s.138), Garânîk (şeytan ayetleri) ni Kur’an’ın bir parçası olarak bir kere okuduğu (s.136), Lat ve Menat’ın tali derecede semavi varlıklar olduğuna itiraz edilemeyeceği(s.139), tevhidi bildiren Zariyat Suresi’nin 51/51 ayetinin sonradan eklendiği, Kur’an’ın genel olarak hadislerdeki tarihi malzemeden çıkartılan resmi doğrular gibi olduğu (s.169), saçmalıklarına yer verilmekte ve bu bilgiler, mütercim veya yayıncı tarafından kesinlikle tenkit edilmemektedir.

Kuramer’in bastığı kitaptan örnek olarak verilen bu iddia ve şüpheler, Hz. Peygamber Efendimiz’in peygamberlik sıfatlarına ve Cebrail as’ın Allah’tan aldığı vahyi açık ve net bir şekilde ona ilettiğine şüphe ve gölge düşürecek, İslam itikadına aykırı batıl iddialardır.

 

3)Bardakoğlu’na Göre Dinin Dayandığı Deliller Çok Şaşırtıcı (Atatürkçülük, Çağdaş Birikim vd)

04.05.2006’da Milliyet’e verdiği röportajda Bardakoğlu, Dinin 3 ayağının olduğunu vurguladı. Şöyle ki:

1-Kur’an-Sünnet,

2-Cumhuriyetin temel ilkeleri, laiklik, Atatürkçülük,

3-Çağdaş birikim ve çağdaş donanım

(http://www.milliyet.com.tr/kadin-erkek-ayrimi-bizim-kafamizda/siyaset/haberdetayarsiv/04.05.2006/155837/default.htm)

 

4)Bardakoğlu’na Göre Dinde Mutlaka Reform Yapılmalı

Bardakoğlu, 03.06.2006’da basına verdiği röportajda, “mutlaka dini reform gerekli, her şeyi tartışabiliriz, Allah’ı, Kur’an’ı, 5 vakit namaz’ı..» demişti. (03.06.2003

(http://www.milliyet.com.tr/-bes-vakit-namaz-tartisilabilir–demisti/siyaset/haberdetayarsiv/03.06.2003/12425/default.htm)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu