islamda kadın

Kadınların Ev Dışına Çıkma Şartları

Hayrettin Karaman: “Erkekler kadını günah aracı olarak görmüşler. Bu günah aracını, mümkünse evin içinde hapsetmeyi arzu etmişler. Sınırı aşma dediğim, işte bu. Sınırı târih boyunca aşmışlar. Peygamberimiz bile bununla mücadele etmiş.”
İslâm’da kadının; yakın akraba ziyareti, başka türlü öğrenemediği farz bilgileri öğrenmek ve geçimini temin etmek mecburiyetinde olmak gibi zarûretler dışında, dışarı çıkması dinen tavsiye edilen bir durum mudur?

Allahü Teâlâ şöyle buyurur: “Evlerinde otursunlar ve ilk cahiliyyette açıldıkları gibi açılmasınlar… ilh” (Ahzâb s. 33) Bu âyet-i kerîmenin Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in temiz zevcelerine tahsis edilmesi, onların şeref ve mevkilerinin yüceliği sebebiyledir. Onlara bağlı olarak diğer mü’min kadınlar da aynı hükme dâhildir.
Allame İbnu’l-Cevzi der ki;
“Müfessirler, bu ayetin anlamının, vakar ve sükûn ile evlerinde oturmalarının kadınlara emredildiğini, dışarı çıkmaktan yasaklandıklarının belirttiğini söylediler” [Zadu’l-Mesir] İbni Cerir et-Taberî;
“Ayetin manası; vakar ve sükûnetle evlerinde otursunlar demektir” [Camiü’l-Beyan] İbni Kesir der ki;
“Yani evlerinde oturmaya devam etsinler, zaruret haricinde çıkmasınlar” [Tefsiru Kur’ani’l-Azim] Kadı Ebubekir İbnu’l-Arabî der ki;
“Evlerinde sükûn ile otursunlar, oradan başka yere hareket edip çıkmasınlar demektir” [Ahkamu’l-Kur’an] İmam Kurtubî der ki;
“Âlimlerin ve lugatçilerin bu ayetin manası hakkında sözleri, kadınlara evde durmalarının emredildiğidir Hitap peygamber hanımlarına ise de, başka bütün kadınlar da bu hükme dâhildir. Ayetten maksat; kırıtarak, salınarak yürümek ve güzelliklerini erkeklere göstermektir. Bu bakımdan kadınlar evlerinde oturmalıdır. Dışarı çıkmak ihtiyacı duyarlarsa; süslenmeyi terk ederek tam bir tesettür ile bunu yapmalılar… ” [el Cami Li Ahkami’l-Kur’an] İmam Suyutî, İbnu Ebi Hatem’den naklederek der ki;
“Allah Azze ve Celle, kadınları (zaruretsiz) dışarı çıkmaktan yasaklıyor ve onların evlerinde karar kılmalarını, cenaze takibi için, mescidler ve Cuma için çıkmamalarını emrediyor” [Durrü’l-Mensur] “Kadın bir avrettir. Kadının, Allah’a en yakın olduğu yer, kendi evidir. Dışarı çıktığında şeytan, onu erkeklere süslü göstermeye çalışır.” (İbn Battal, 4/82-Şamile)
Kadının, Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.) tarafından kendisine verilen en şerefli, (annelik ve evinin, kocasının kadını olma) görevini en iyi yapacağı yer evidir.
Ancak bir ihtiyaç sebebiyle olması müstesna, kadın için asıl olan evde oturmasıdır. Buna şu âyet delildir: “Onlardan (kadınlardan) bir şey isteyeceğiniz vakit, perde gerisinden isteyin; bu, sizin ve onların kalpleri için en temiz olanıdır…” (Ahzâb s. 54)
Hz. Âişe (r.anhâ) Annemizden rivâyetle, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Size, hacetiniz (ihtiyacınız) için dışarıya çıkmanıza izin verildi.” (Müslim)
İbn Ömer (r.a.)’den rivayetle “Kadınların zarûrî ihtiyaçları için olması müstesnâ, evden çıkma konusunda hisseleri yoktur.” (Taberânî) buyurulmuştur.
Bu da ancak, tesettürlü bir şekilde, (başka türlü giderilemeyecek) meşru bir ihtiyaçtan dolayı dışarı çıkmalarıdır. Bu, onlara mubah kılınmıştır. (Ahzâb s. 59)
Tergîb-üs-salât kitabında şöyle der: Resûlullah (s.a.v.), kızı Hz. Fâtıma’ya (r.a.): “Kadınlar için hangi şey daha iyidir?” diye sordu. Fâtıma (r.a.) cevâbında: “Nâmahrem olanların onları görmemesi, onların da hiçbir nâmahremi görmemeleri” dedi. Resûlullah (s.a.v.)’in bu söz çok hoşuna gitti, kızı Fâtıma (r.anhâ)’yı kucakladı ve: “Bâzısının evlâdı, kendi gibi olur” buyurdu.
İbni Mesud (radıyallahu anh)’dan nakille, Rasulullah (sallalahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:
“Kadın avrettir. (Dışarı) çıkınca ona şeytan rehber olur.” (Tirmizi)
Kadın avrettir . Dışarı çıkınca, şeytan onu ve ona bakanları yoldan çıkarmak için fırsat kollar. (Tirmizi)
Kadın örtülmesi gerekli olan bir varlıktır. Evden dışarı çıktığında şeytan gözünü ona diker. Kadın için Rabbinin rahmetine en yakın olduğu yer evinin içidir. ( Tirmizî)
Kadınlar , Allah Rasulu (s.a.v.)’e sordular :
Allah yolundaki mücahidlerin ameline yetişebilmek için hangi ameli yapalım?” Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onların bu sorusuna şöyle cevap verdi: “Sizden her kim evinde oturursa, Allah yolunda cihad yapanların ameline (sevabına) yetişir. (İbni Kesir)
“Kadının odasındaki namazı holündeki namazından üstündür. Daha hususi bir bölümde kıldığı namaz ise odasındaki namazından üstündür (Ebû Dâvud)
Sevde Annemiz (radıyallahu anhe) kendisine (nafile) Hacc’a gitmesi teklif edildiğinde, ‘Ben (farz olan) Hac ve Umre’mi yaptım, Rabbim bana evimde oturmamı emrediyor’ dedi ve hakikaten vefat edene kadar evinden çıkmadı. (Tefsirü’l Kurtubi)
Tesettür, kadın dışarı çıkacağı sırada örtünmesi ise; hicab evinde oturup çıkmaması ve çıkacağı esnada kendini tanınmayacak derecede erkeklerden gizlemesidir. (Hicab, İbrahim Midhatzade)
Şu halde, İslam Dini’ni kabul eden ve O’na iman etmiş olan genç kadınların yabancı, yani şer’an aralarında nikah caiz olan erkeklerle han, otel, apartman okul, ders yeri, hükümet daireleri, bağ-bahçe, ziyafet toplantısı, çarşı ve Pazar gibi yerlerde zaruretsiz karışık görüşmeleri şer’an haram ve yasaktır. (İskilipli Atıf Efendi, Şer’i Tesettür)
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu