Hz. Ali (k.v.)’nin, Hz. Ebûbekir (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) aleyhinde konuşanlara cevabı nedir?
– Halîfeliği sırasında bir gün Süveyd b. Ğafle Hz. Ali (r.a.)’ye gelerek:
“Ey mü’minlerin Emîrî! Bugün, yanlarına uğradığım bazı kimselerin Ebûbekir (r.a.)’le Ömer (r.a.) hakkında ileri geri konuştuklarını duydum.” dedi. Bunun üzerine Hz. Ali (r.a.), minbere çıkarak şunları söyledi:
“Cansız maddelere can verip kupkuru tohumları yeşerten Allah (c.c.)’a yemin ederim ki, Ebûbekir (r.a.)’le Ömer(r.a.)’i ancak faziletli mü’minler sever; diğer taraftan bu ikisine haddi aşan sapıklardan başkası buğz etmez. Binaenaleyh onları sevmek ibadettir, insanı Allah (c.c.)’a yaklaştıran bir ameldir. Onlara buğz etmekse haddi aşmaktır. Bazı kimseler, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kardeşleri ve arkadaşları, Kureyş’in efendileri ve Müslümanların babaları olan bu iki şahıs hakkında neye dayanarak ileri geri konuşuyorlar. Böyle kimseler benden değildir ve ben kimin, onlar aleyhinde konuştuğunu duyarsam, onu cezalandırırım.” (Müntehab, c. 4, s. 443)
Hâşimoğullarından bir genç, Sıffin’den dönen Hz. Ali (r.a.)’ye şunları söyledi:
-Ey mü’minlerin Emîrî! Senin bir cuma hutbesinde “Ey Rabb’im! Râşit halîfeleri islah ettiğin konularda bizi de islah et ve bize onlara bahşetmiş olduğun faziletleri de bahşet!” diye duâ ettiğini duydum. Râşit halîfeler dediğin kimlerdir?” Bunun üzerine gözleri yaşla dolan Hz. Ali (r.a.) şöyle buyurdu:
“Râşit halîfeler Ebûbekir (r.a.)’le Ömer (r.a.)’dir. Onlar, İslâm’ın önderleri ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’den sonra kendilerine uyulan kişilerdir. Onlara tâbi olanlar dosdoğru bir yola girmiştir ve bu ikisine yapışan Allah (c.c.)’ın hizbine dâhil olmuş olur. Allah (c.c.)’ın hizbine dâhil olanlarsa kurtuluşa ermiş demektir.” (Müntehab, c. 4, s. 444)
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)