ABD’nin Halife ve Mehdi tayini
Konu ilginizi çekiyorsa, meseleye beraber bakalım… Evet, biz Müslümanların gerçek dostumuz(!) olan ABD’nin gönlü, İslam aleminin başsız olmasına razı değil. İstiyor ki, Katolikliğin papası gibi, Müslümanların başında da bir halife bulunsun. Dost dostun derdiyle ilgilenir ya, dostumuz ABD de bizim bu eksiğimizden dertli. Onun için bize bir halife tayin etmek ister. Adayı hazır. Ama epeydir uygun zaman, uygun ortam bulamıyor. Onu bekliyor.
ABD, dostlarına yapacağı iyiliği eksiksiz yapar. Halife tayinini düşünürken Mehdiyi de unutmuş değil. O da zihinlerinde… Müslümanlarda bir de Mehdi inancı olduğunu biliyor. Biliyor ve sağolsun Mehdi ihtiyacımızın da -alternatifli olarak- hazırlığı içinde…
Sizin anlayacağınız, halifemiz de mehdimiz de hazır da, müsait zaman ve zemin lazım. Bulduğu an, yerseniz, kararın altını mühürleyip hemen servis yapacak…
ABD işi/işini bilir… Kabul edilmeyecek birini seçecek değil hoş. Ona göre, İslam halifesi Müslümanların “Bu kimdir, nereden çıktı?” demeyecekleri, tanınan/ bilinen biri olmalı.
Cahil olmamalı, İslami bilgilere sahip olmalı. Eline yüzüne bulaştırmayıp meselelere çözüm getirebilmeli. Konuşma/hitabet kabiliyetine de sahip olmalı ki vazifesini tam yapabilsin.
Bir nankör de olmamalı. Kendisini İslam alemine lanse eden velinimeti ABD’nin hakkını korumalı. ABD Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam’a inanmadığı için, ne bileyim mesela, “Hz. Muhammed’e inanmayanlara ondan bahsetmeye lüzum yok” gibi, Müslümanları Hıristiyanlar karşısında hareketsiz bırakacak laflar etmeli…
Kur’an-ı Kerim’in bütün ayetleri Peygamberimiz’den bahsetmiyor ya… Mesela, Peygamberimiz’in ismi geçmeyen bir ayeti ele alıp, “Bakın, bu mesajda Muhammedün Resulüllah mesajı yok” diyecek kadar kurnaz ve meseleleri saptırabilecek biri olmalı.
Hep Hıristiyanlar hakkında yumuşak sözler söyleyip durmamalı da. İslamı ve Kur’an’ı mühimsemeyen laf edenler hakkında, zaman zaman, kendinden umulmayan sertlikte çıkışlar yapmalı. O zaman, hem Müslümanların zihninde daha rahat yer bulur, hem de nasıl olsa Hıristiyanlık aleyhinde konuşmadığı için, onlara da zarar vermiş olmaz… ABD böyle diyor…
Yeni halifenin yeri neresi mi olacak? Halifelik Türkiye’de kaldırıldığı için, yeni halifenin yeri yine Türkiye olmalı. Şöyle diyor ABD: “Sancak düştüğü yerden kaldırılır.”
. ABD biliyor ki, Türkiye’den başka, İslam aleminin lider kabul edeceği ülke yok. Onun için halife hakkında düşünülen şu: “Yeni halifenin aslen, haseben, neseben Türk oğlu Türk olması şart değil, ama Türk bilinmesi şart.”
Öyle ya! Yarın ABD “Ortam müsait” deyip halifemizi gönderiverse, kimin hatırına gelipte onun yedi sülalesini araştıracak? Türk bilindiğine göre, birileri araştırsa bile kim inanacak…
Değerli okuyucular! ABD’nin “İslam halifesi projesi” ana hatlarıyla böyle…
“ABD, İslam aleminin böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini bilmiyor mu? Böyle boş bir şeyin peşinden niye gitsin” diyenlere bir-iki hatırlatma yapalım:
Daha bir sene bile olmadı… ABD, “Furkanü’l-Hak/Gerçek Kur’an” adıyla Arapça uyduruk bir kitap basıp Ortadoğu’da dağıtmadı mı? Buna Müslümanların kanmayacağını bilmiyor muydu? Bunu yapan, İslam halifesi tayin etmeye kalkışmaz mı?
Kadınlı erkekli birkaç kişiyi bir kilisede toplayıp, onlara bir kokona kadını imam yapıp, -sözde- Cuma namazı kıldırtmadı mı? Müslümanların, “Biz Cuma namazını kilisede kılınan –sözde- namazdan mı öğreneceğiz!” diyeceklerini bilmiyor muydu?
Daha bir ay bile olmadı. O kokona Türkiye’ye davet edilip başı açtırılmadı mı?..Böyle akıl almaz şeyler, gündemimizi meşgul etmiyor mu? E canım, onların isteği de bu değil mi zaten?
Bir ülkede dini ilimler teşvik edilmez, buna rağmen öğrenmek isteyenlere sadece devletin istediği kadar öğretilirse, haliyle o millet dinini ancak devletin izin verdiği kadar öğrenecektir. Karşısına bir mesele çıktığı zaman da, onun cevabı öğrendikleri içinde yoksa, ya anlamayacak veya mecburen kabul edecektir… Var mı bunun başka izah tarzı. Selam ve dualar efendim…