Anasayfa SliderAnasayfa YazılarSON EKLENENLERson-eklenenler

MESELE SİYONİZM DEĞİL YAHUDİLİKTİR

Siz bakmayın bazı “bu işlerden bir tek ben anlarım; benim dışımda kimse yoktur. Zaten ben gidince geride adam kalmayacaktır” kibriyle yazıp çizen birtakım isimlere. Meseleyi bilseler, “Siyonizm ayrı, Yahudilik ayrı… Antisemitizm yapmak bize yakışmaz” demezler. Cehaletlerinden yapıyorlar.

Onların “Siyonizm ayrı, Yahudilik ayrı” derken karşımıza koyabildikleri insan kaynağı şudur: Sayıları 50’yi imkânı yok geçmeyecek Yahudi asıllı Marksist düşünür ile sayıları 100.000’i asla geçmeyecek bir takım Heterodoks Yahudi cemaatleri. Ha tabii bir de sayıları 10.000’i asla geçmeyecek ‘bir çeşit vicdani retçi’ yeni nesil solcu Yahudiler. Hadi küçük bir parantez de ‘büyük oranda dünyadaki ana akım Yahudilikten ayrı gibi duran’ Türk Musevi Cemaati için açalım.

Bu satırların yazarı olarak bendeniz de yakın zamana kadar, “Yahudilik ayrı, Siyonizm ayrı. Antisemitizm yapmamak lazım” fikrindeydim. Lakin okudukça, araştırdıkça işin rengi değişti.

Gelin sizi bir Yahudi’den haberdar edeyim. İsmi Gilad Atzmon. Dünyaca ünlü bir müzisyen ve düşünür. Göçebe Kimlik isimli önemli kitabı da Türkçeye çevrilmiş durumda. Gilad, kendisiyle Yusuf Genç tarafından Yeni Şafak için yapılmış söyleşisinde şu cümleleri kuruyor: Bakın yanlış bir okuma yapılıyor, İsrail problem değil. İsrail sadece problemin ortaya çıkan bir parçası, görünür olan parçası. Asıl problem, asıl hastalık Yahudiliğin seçilmişlik düşüncesi, üstün ırk inancı. Yani asıl problem Yahudi ideolojisidir. Siyonizm diye bir şey yok. Siyonizm, İsrail’in suçlarının üzerini örtmek için bir perde sadece. İsrail’in suçlarının Siyonizm’le ilgisi yok. İsrail, Yahudi devleti olarak kuruldu ve kendisini bu şekilde tanımlıyor. Siyonist bir devlet olarak kendini tanımlamıyor. Bakın burada da çok iyi bir numara yapıyorlar. Siyonizm, Yahudilik konuşulmasın diye uydurulmuş bir kelime. Yahudiliğin ırkçı, seçkinci sapkın ideolojisi konuşulmasın diye Siyonizm dediğimiz şeyi icat ettiler.

Ben son zamanlarda ısrarla “kamus namustur. Kavramlara sahip çıkalım. ‘Filistin sorunu’ yoktur, ‘İsrail sorunu’ vardır. ‘İsrailli yerleşimciler’ yoktur, ‘Yahudi işgalciler’ vardır. ‘Siyonizm tehlikesi’ yoktur, ‘Yahudilik problemi’ vardır” derken tam da buradan konuşuyorum.

Hem kadim hem de yeni Yahudi teolojisini gözden geçirdiğinizde karşınıza çıkan ‘müesses din’ aşağı yukarı şöyledir: Yahudiler, sadece Yahudi olmak bakımından insanların geri kalanından üstündürler. Yahudi olmayan her birey Yahudiler’in emrine girmesi gereken, onların çıkarlarını koruyacak bireylerdir. İnsanlar arasında yaratılış bakımından eşitlik yoktur.

Avrupa’da Kilise’nin ‘ekonominin yatağını değiştirme operasyonu’ olarak gerçekleştirdiği engizisyon sürecinin de, Hitler’in iktidara yürürken en önemli sponsorlarının Alman sanayicileri olmasının da izahını ‘tesadüfle’ yapamayız. Bu, ‘kendisinden başka hiç kimseye yaşam hakkı tanımama’ fikri doğrudan Yahudi olmakla ilgili bir meseledir zira.

Unutmadan söyleyelim. Güya Siyonizm karşıtı Heterodoks Yahudiler’in derdi de Müslümanlar falan değildir. Tek dertleri, “Yahudiler Kudüs’e hâkim oldukları sürece kıyamet kopmayacaktır” cümlesine olan inançlarıdır. Yoksa Heterodoks Yahudiler’in de ‘barış içerisinde yaşamak’ falan gibi bir dertleri yoktur. Hatta çoğu grup ‘Müslüman kanı dökmeye’ Ortodoks Yahudiler’den daha meyyaldir.

Burada bir soru geliyor akla değil mi: Bir dine “kategorik olarak düşman olmak doğru mu?” Hemen cevap vereyim. Benim ‘kategorik olarak düşman olduğum’ mesele semavi bir din olan Musevilik değil, mevcut Yahudi teolojisidir. O teoloji, ırkçılık, faşistlik, üstüncülük anlamında dünyanın en tehlikeli zihnini inşa etmiştir. İnşa etmeye de devam etmektedir.

Dünyanın geri kalanının sıhhat ve selameti için ‘mücadele edilecek kavramı’ doğru anlamak, anlamlandırmak gerekir. ‘Yahudiliğin problemlerini konuşmamak için icat edilmiş Siyonizm’i mesele zannetmek, yarın, “Siyonizm’den vazgeçtik” dediklerinde “Yahudiler’in zihnen dünya için en tehlikeli insan topluluğu” olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Yahudiler’in ‘tehlikesiz bir insan topluluğuna dönüşmeleri’ ancak teolojilerinden, din anlayışlarından vazgeçmeleriyle mümkün olabilecektir.

“Yahudiler iyi ama Siyonizm kötü” analizi kasanlara da söylemek istediğim şudur: Dünyada teröre bulaşmış Müslüman oranı binde bir bile değilken bütün Müslümanlar’a terörist muamelesi yapılıyor. Oysa dünyada teröre bulaşmayan Yahudi sayısı yüzde beş bile değilken, “ama antisemitizm bize yakışmaz” öyle mi? Tel dolapta peynir de olacaktı. Azıcık vereyim de o küçük aklına katık edersin.

İsmail Kılıçarslan – Yeni Şafak

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu