Anasayfa SliderAnasayfa YazılarArşiv

ŞEFAATİ VE VESİLE (ARACI) KILMAYI ŞİRK OLARAK GÖRMEK HASTALIĞI

Makam-ı Mahmud’dan bahsetmeyi, Nebî (s.a.v.)’yi “aşırı yüceltmek” olarak algılayan (M. İslamoğlu, Üç Muhammed, s. 112) zihniyete verilecek cevap nedir?
Hz. Peygamber (s.a.v.), “Makam-ı Mahmud, ümmetime şefaat edeceğim bir makamdır.” buyurmuştur. (İmâm Taberî) İmâm Tirmizî’den gelen bir rivâyette de Hz. Peygamber (s.a.v.)’e Makam-ı Mahmud sorulmuş; “O, şefaattir.” cevabını vermiştir.
“Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir fazlalık olmak üzere namâz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsrâ s. 79) Bu âyetin mânâsı, Rûhu’l-Beyan tefsirinde şöyle açıklanıyor:
“Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir fazlalık olmak üzere namâz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsrâ s. 79) Bu âyetin mânâsı, Rûhu’l-Beyan tefsirinde şöyle açıklanıyor:
“Makam-ı Mahmud, mahşer ehlinin tamamına şefaat etmek makamıdır. O umumî şefaat sırasında herkes. Peygamber (s.a.v.)’imize gıpta eder. Çünkü kendisinden şefaat istenen peygamberlerin hepsi de ilk önce şefaat etmekten kaçınır ve her biri şefaat isteyenleri diğer bir peygambere gönderir. Sonunda bütün insanlar Peygamber (s.a.v.) Efendimize gelirler. Peygamberimiz (s.a.v.) de, “Ben şefaat etmeye ehilim.” buyurur ve büyük şefaatını yapar. Diğer peygamberler ondan sonra şefaat ederler.”
Ömer Nasuhi Bilmen ise bu âyetin tefsirinde şu mânâyı veriyor: “Muhakkak ki, (Rabbin seni bir Makam-ı Mahmuda) bir şefaat-ı kübrâ -büyük şefaat- makamına (gönderecektir). Senin dereceni bütün mahlûkâtın fevkine –üstüne- yükseltecektir.”
Abdullah b. Ömer (r.a.)’den gelen bir rivâyet de şöyledir:
İnsanlar, -Peygamber (s.a.v.)’in ümmetleri olarak- cemaat cemaat toplanırlar. Her ümmet, peygamberinin peşine düşer ve: Ey filân, bize şefaat (edip bizi bu sıkıntıdan kurtar.)” diye ricâ ederler. Büyük peygamberler dolaşılıp hepsinden, bu konuda bir şey yapamayacaklarına dair cevap alındıktan sonra şefaat işi, dönüp dolaşıp son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’e gelir. İşte bu, Cenâb-ı Hakk’ın O’nu, Makam-ı Mahmud’a gönderdiği gündür.”
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu