Seyyid Kutub

Şefaat Kavramını Ve Evliyalık Müessesesini İnkarı

Seyyid Kutub yine, Fi Zilal’il-Kur’an adlı garabet tefsirinde Zümer Suresinin 3. Âyet’ini açıklarken: ‘Bugün İslâm ülkelerinde evliyaya ibadet ediliyor, onlardan şefaat isteniyor/’ diyerek vahhabi inancında olduğunu gizlemiyor. Tasavvufu da inkâr ederek, tefsirinde aynen şöyle söylüyor:
– “Bugün insanların dünyanın her yerinde, eski Arapların meleklere -veya meleklerin heykellerine- yaptıkları ibadetlerine benzer bir şekilde azizlere ve ermişlere ibadet ettiklerini görüyoruz. Doğal olarak bu insanlar böylece Allah’a yaklaştıklarına veya Allah katında onların şefaat-larını elde edeceklerine inanıyorlar. Halbuki yüce Allah kendisine giden yolu belirlemiştir: Bu yol da, arı-duru biçimdeki Tevhid yoludur. Tevhid yolunda böyle akıl almaz efsanelerin ürettiği aracıların ve şefaatçılarm yeri yoktur/’
Burada açıkça hem tasavvuf alimlerine, hem de bu zatları ziyaret eden ehli sünnet olan Müslüman halka hakaret etmektedir. Ayrıca şefaati alaylı bir şekilde inkar etmekte ve Müslümanları, putlara tapan müşriklerle aynı kefeye koyup, aslında bir vahhabi olduğunu açık bir şekilde ilan etmektedir. Çünkü Muhammed bin Abdulvahhab da, kurduğu batıl vahhabi inancın da, müşrikler hakkında inen Âyet’leri çarptırarak Müslümanlara mal etmiş ve evliyalarm kabirlerini ziyaret eden bütün Müslümanları da puta tapan müşrikler gibi göstermiştir. Bu nedenle de bütün türbeleri yıkıp, ziyaret edenleri de şirkte görmüşlerdir. Seyyid Kutub’ da aynı şeyleri söylemektedir. Sadece ben vahhabiyim demiyor. Ancak vahhabili-ğin gerektirdiği her hususu sadakatla uyguluyor.

Şefaat bütün ehl-i sünnet uleması tarafından kabul edilmiş olup, hakkmda bizzat Âyet -i Kerime ve çok sayıda Hadis -i Şerifler vardır. Bu sapık adam şefaati inkar ederek, hem bu Âyet’leri, hemde onlarca Hadis-i Şerifi inkar ettiği için de ayrıca küfre girmektedir.

Seyyid Kutub’un inkar ettiği şefaatle ilgili, Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflerden bazıları:

Sure-i Bakara, Âyet 255:

“Allah’u Teâlâ’ya karşı kimse kimseye şefaat edemez, yalnız Allah’u Teâlâ’nm izin verdiği kimseler şefaat eder/’

Sure-i Taha Âyet 109:

“O gün şefaat fayda vermez ancak Rahman olan Allah’u Teala kime izin verirse ve kimin sözünden razı olursa müstesnadır/’

Buhari ve Müslim’de Ebu Hureyre (Radiyallâhu an-hu) dan Rasulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

“Her peygamberin (Allah katında) kabul edilecek bir duası vardır. Her peygamber, o duayı yapmada acele etti. Ben ise, bu duamı kıyamet günün’de ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım”1

Ebu Naim, Kütüb-i Sitte ve Ramuz’ul-Ehadis kitaplarında Büreyde (Radiyallâhu anhu)’dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

“Ashabımdan herhangi biri bir yerde ölürse, o kıyamette öldüğü yerin ehline şefaat edecektir.”2

Tirmizi ve Ibn-i Mace de Abdullah Ibn-i Şakik (Radiyallâhu anhu)’dan Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

“Ümmetimden bir adamın şefaatiyle Temimoğulla-rından daha çok kişi cennete girecektir.” Bunun üzerine: “Yâ Rasulallah! Sizin şefaatinizden başka mı?” denilince, Rasû lullah (Sallallahu aleyhi vesellem): “Benim şefaatimden başka/’ buyurdu.1

Tirmizi de Ebu Said (Radiyallahu anhu)’dan Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

“Ümmetim içinde, insanlardan büyük cemaatlere şefaat edecek kişiler vardır. Onlardan kimi bir kabileye, kimi bir zümreye, kimi de bir kişiye şefaat edecek ve neticede bunlar cennete gireceklerdir.”2

Ebu’ş-Şeyh, Deylemi ve Ramuz’ul-Ehadis kitaplarında nakledilen Hadis-i Şerifte İbn-i Abbas (Radiyallahu anhu-mâ)’dan Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

“Alim ve abidler sırat köprüsüne geldikleri zaman abide: Haydi yaptığın ibadetlerin karşılığı olarak cennete gir ve nimetleriyle nimetlen, denilir. Alime de denilir ki: Sen burada dur, sevdiğin kimselere şefaat et. (Onlar senden dünya da iken şefaat umarlardı). Çünkü senin şefaatin büyüktür. Kime şefaat edersen şefaatin kabul edilecek ve bu şekilde onlar peygamber makamında olacaklardır.”3

Tirmizi, Taberani, Müstedrek ve daha bir çok Hadis-i Şerif kitabmda Ebu Hüreyre (Radiyallahu Arthu) rivayeti ile Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

“Ümmetimde bazı kimseler var ki, bir adamın şefaati ile Mûdar kabilesinin sayısınca adam cennete gider ve bir adam (bir mü’rrtin), kendi ev ailesine şefaat eder ve insan ameli kadar şefaat eder/’1

Kenz’ul Ummal’da mütevatir olarak Zeyd İbn-i Erkam ve diğer bir çok Sahabe-i Kiram (Radiyallâhu anhum)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:

”Kıyamet günü, şefaatim haktır (muhakkak gerçekleşecek). Kim şefaatimin hak olduğuna inanmazsa, şefaat edilecek kimselerden olmayacak/’2

Seyyid Kutub’un, bu Hadis-i Şerife göre Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)’ in şefaatinden mahrum olacağı açık ve kesindir. Mahşerde, o çok güvendiği ve insanlara bulaştırmaya çalıştığı hastalıklı fikirleriyle baş başa kalacaktır. Bakalım Mevlam Neyler, Neylerse Güzel Eyler. Allah’u Teala Müslümanları, bu tür fitnenin şerrinden koruyup, iyi niyetli kardeşlerimizi de ayıktırsın inşallah. Amin!

1 Tirmizi, Kıyamet 11; İbn-i Mace, Zühd 37.
2 Tirmizi, Kıyamet 11.
3 Ramuzul-Ehadis, Hadis No: 258

1 Buhari, Da’avet 1; Müslim, İman, 86; Tirmizi, Da’avat 141.
2 Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 5535; 2159; Kütüb-i Sitte, Hadîs No: 4367.

(Seyyid Kutup Kimdir, İlahiyatçı Yusuf Özge)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu