islamda kadın

Kadınlarla Tokalaşma Meselesi

Bayanlarla tokalaşma konusunda bazı çevreler şu görüştedir: “Bayanlarla el sıkışma meselesine gelince, günümüzde özellikle şehirlerde ve özel durumlarda kadınlarla erkekler de el sıkışıyorlar; bu, âdet hâline gelmiş durumda. Müslüman bir erkek, henüz kendini anlatamadığı bir ortamda elini geri çekerse bundan -İslâm’ın da istemediği- bir dizi problem çıkabiliyor. Bir Müslüman erkek, yukarıdaki şekilde gerekli hâle gelmedikçe -Müslüman olsun, gayr-i müslim olsun- bayanlarla el sıkışmaz. Ama bayanın elini sıkmadığında daha önemli bir zarar söz konusu olduğunda, beze dokunuyormuş gibi -böyle bir duygu içinde- kadının elini sıkabilir…” (www.hayrettinkaraman.net)
Kadınlarla tokalaşmanın haram oluşunun dindeki delîlleri nelerdir?
Kadınlarla tokalaşmak, dînen kesin olarak haramdır. Kur’an’dan delîli: Allahü Teâlâ, mü’min erkek ve kadınlara, gözlerini haramdan sakınmalarını emretmektedir. (Nûr s. 30-31) Bakılması helâl olmayan şeye bakmak haram olunca, elle dokumak, bakmanın ötesinde olduğundan bu âyete göre öncelikle haram olur.
Kadınlarla musafahanın haram olduğunu bildiren hadîsler de vardır.
Hz. Âişe (r. anhâ)’den şöyle dediği rivâyet olunmuştur:
“Resûlullah (s.a.v.), kadınlardan söz ile bey’at alırdı ve “Git, senden bey’at almış oldum.” derdi. Vallahi Resûlullah (s.a.v.)’ın eli, nikâhlı olduğu kadınlar dışında herhangi bir kadının eline kat’î surette değmemiştir.” (Buharî)
Müslim’de şu fazlalık vardır: “Vallahi Resûlullah (s.a.v.), kadınlar üzerine, ancak Allah (c.c.)’ın emretmiş olduğu şeyin (Mümtehine sûresinin 12. âyetinde belirtilen hususlar) dışında kat’î surette bey’at almamıştır ve Resûlullah (s.a.v.)’ın avucu, kat’î surette herhangi bir kadının avucuna değmemiştir.”
Bu bey’atın ne şekilde olduğunu, Ebû Dâvud et-Tayalisî, el-Mersîl’de, Şa’bî’den şöyle rivâyet ediyor: Resûlullah (s.a.v.), kadınlardan bey’at aldığı vakit bir kumaş getirir, elinin üzerine koyar ve “Kadınlarla musafaha etmem.” derdi.
Ebû Hureyre (r.a.), Resûlullah (s.a.v.)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “… İki göz zinâ eder; zinâları (haram şeylere), bakmaktır. Dil zinâ eder; zinâsı (yabancı kadınla gayr-ı meşru bir şekilde), konuşmaktır. El zinâ eder; zinâsı (yabancı kadını), tutmaktır. Ayak zinâ eder; zinâsı (harama giden), adımdır. Kalb hoşlanır, temenni eder, ferc (cinsî uzvu) ise bunu tasdik veya tekzîb eder (yâni asıl büyük zinâ bazen tahakkuk eder bazen de etmez).” (Müslîm, Buharî, Ebû Dâvud Ebû Hureyre (r.a.)’den)
İmâm Nevevî şöyle demiştir: “Zarûret olmaksızın kadının derisine (tenine) dokunmak câiz değildir. Zarûret; tedavi, ameliyat, hacâmet (kan almak), diş çekmek gibi şeylerdir. Bunları yapacak kadın bulunmazsa erkek için bu gibi şeyleri yapmak zarûret sebebiyle câizdir.”
“Elbette ben, kadınlarla tokalaşmam.” (Nesai, İbni Mace, Taberani)
Yine hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
“Kişinin başına demirden bir şişin batırılması, nikâh düşen bir kadına dokunmasından daha hafif kalır.” (Taberani, Beyheki)
“Yabancı kadınla kucaklaşan, şeytanla beraber zincire vurulup ateşe atılır.” (Şir’a)
“Kadınlarla bir arada yalnız kalmaktan sakının! Allah’a yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yalnız kalınca, aralarına şeytan girer. Bir kimsenin çamurlu bir domuzla sıkışmış durumda olması, o kimse için kendine helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hafiftir.” (Taberani)
“Yabancı kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır, onu tutmak el zinasıdır, ona gitmek ise ayakların zinasıdır.” (R. Nasıhin)
“Gözler zina eder, eller zina eder, ayaklar zina eder, ferc zina eder.” (İ. Ahmed, Taberani)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah, erkeklerle müsafeha ederek sözleştikten sonra, kadınlarla da sözleşme yaptı. Kadınların biati yalnız söz ile oldu. Mübarek eli kadınların eline dokunmadı. 3/41
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu