Ehl-i Sünnetin Haşeratları
Usta gazeteci yazar Metin Özer, ehl-i sünnet akidesine saldıran haşaratları yazdı: “Son zamanlarda dinimizi bozmak ve bid’at çıkarmak için yoğun bir çaba var. Tek merkezden verilmiş emirle harekete geçen farklı kimseler, aleni olarak dinimize saldırıyor ve Ehl-i sünnet’i yıkmaya uğraşıyor. İşin kötüsü bunların tamamı bizim evin içerisinde yaşıyor, yani AK Parti binasının içerisinde bulunuyor.”
EHL-İ SÜNNET ÇINARININ HAŞARATLARI
Fatih Camii’nin avlusunda beliren bir grup kapalı kadın, başlangıçta kimsenin dikkatini çekmedi.
Ezan okunurken camiye giren bu kadınlar, hanımlar için ayrılan yere değil de erkeklerin saf tuttuğu kısıma yönelince cemaatin ilgisini çekti.
Onların bir kısmı cemaati yararak ön safa ulaşmaya çalışınca, cami cemaati ve imam tepki gösterdi.
Tepkiler üzerine arkada erkeklerle beraber safa girmeye çalıştılar, yine tepki olunca erkeklerin en arkasına geçip cemaatle namaz kıldılar.
Bu kadınlar görünürde laik veya CHP’li değildi.
Onlar tesettürlü ve türbanlı kadınlardı…
Anlaşılıyor ki; Hükumet kadın müftü atayacağını duyurunca, o müftülerin cemaatlerini de böyle hazırlıyorlar.
Kadın müftüye, karışık cemaat yakışır.
Öyle müftüye böyle cemaat…
Sizin de dikkatinizi çekmiştir!..
Son zamanlarda dinimizi bozmak ve bid’at çıkarmak için yoğun bir çaba var.
Tek merkezden verilmiş emirle harekete geçen farklı kimseler, aleni olarak dinimize saldırıyor ve Ehl-i sünnet’i yıkmaya uğraşıyor.
İşin kötüsü bunların tamamı bizim evin içerisinde yaşıyor, yani AK Parti binasının içerisinde bulunuyor.
Bunlar sözde sıkı birer AK Parti taraftarı.
Sözde “Reis”in ölümüne savunucuları.
Kim bunlar?
Hayrettin Karaman mesela.
Hayrettin Karaman; bozuk sözde din adamlarından Cemaleddin Afgani, dinde reformcu Muhammed Abduh, Mevdudi gibi mezhepsizleri alim sayıp rehber edinir. Kendisi hak mezhepleri kabul etmez, sıkışınca da, “Ben mezheplere karşı değilim” deyip, o güne kadar yazdıklarını inkar eder.
Bunların tek bir amacı var; Müslümanları, Peygamber Efendimiz’den (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ve onun yolu olan Ehli Sünnet’ten uzaklaştırıp, aracısız Kur’an’a yönlendirerek helak etmek.
Ehl-i sünnet düşmanlarının kafalarının ardında; Peygamber Efendimiz’i bile aradan çıkarmak var ama tepkilerden çekindiklerinden bunu açıkça ifade edemiyorlar.
Hayrettin Karaman, kendi kitabında ne diyor?
“Kur’ân-ı Kerîm’de Ehl-i kitabla ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah’a iman, âhirete iman ve amel-i salihdir. Kur’ân birçok âyette bunu söylüyor; yani ‘Peygambere iman edin’ demiyor.” (Hayreddin Karaman, Polemik Değil Diyalog, s. 37)
Bu söz küfürdür ve adamı dinden çıkartır, çünkü imanın şartlarından birisi hepinizin bildiği gibi peygamberlere imandır.
O peygamberlerin başı da tabi ki Mübarek Peygamber Efendimizdir. (Sallallahü aleyhi ve Sellem)
Hayrettin Karaman, çocukların bile bildiği bu şartı, geçersiz kılmaya çalışıyor.
Bu sözüne inananları dinden çıkartıyor.
Toplu infaz yapıyor yani…
Her pislik bu diyalog meselesinden çıkıyor.
Ne diyalogmuş arkadaş.
FETÖ denilen zındık, “Dinler arası diyalog” (Haşa) deyip, peşindekileri de bunan inandırıp milyonlarca Müslümanın imanını çaldı.
“Dinler arası diyalog” için çalışan cemaatini dinden çıkartıp, kafir etti.
Bizim dinimizde, “Dinler” yoktur, din vardır.
Her Müslüman, son ve tek din olan İslam’a inanır.
Her yeni din, bir öncekini fesheder.
Sonuçta son din, tek ve hak dindir.
Hal böyle iken, “Dinler” dersen, din olma özelliği ortadan kalkan diğer inanışları da hak din olarak görmüş olursun ki, bu Kur’an’a apaçık karşı gelmek olur.
Allahü teala’nın Kur’anına karşı gelenin, imanı gider.
Bu Hayrettin Karaman 17/25 Aralık olaylarına kadar Fetullah haininin en itibar ettiği isimlerinden birisiydi. Araları gayet iyiydi.
Hatta iyiden de öte olduğunu AK Partili Merve Kavakçı Yeni Akit’teki köşesinden ilan etmişti.
Kavakçı, “Zamanında Amerika’da FETÖ’cülerin peşine takılıp eyalet eyalet dolaşan Hayrettin Karaman ne zaman ortaya çıkacak” diye sormuştu.
Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi’nde düzenli yazı yazıyor.
Yeni Şafak Gazetesi, AK Parti tabanının en çok okuduğu gazete.
Karaman, yıllardır bu bozuk düşünceleri ile AK Partili’lere sözde din bilgisi veriyor. Daha doğrusu onların dinini bozuyor.
Yukarıda kendi kitabından alıntı yaptığım gibi, imanın temeli ile bile sıkıntısı var.
Hayrettin Karaman zaman zaman da Tayyip Bey’e dini konularda danışmanlık yapıyor.
Vah memleketim vah…
Bir de Şia’nın Türkiye Temsilcisi Mustafa İslamoğlu var.
O da AK Parti cenahlarında dolaşanlardan.
Hem Tayyip Bey’in yanında hem de AK Parti içerisinde çok müridi var.
Esad yandaşı bu müridlerin Tayyip Bey’in en yakınına kadar sızmaları, başlı başına incelenmesi gereken bir durum
Mustafa İslamoğlu azılı bir Ehl-i sünnet düşmanıdır.
İslamoğlu’nun bir kısmı küfür olan sözleri şöyle;
Aişe annemize (HAŞA) “Domuzdan daha necistir” diyen Şianın başı Humeyni için ,”Alimleri halk içinde tartışmayalım, o büyük alim” dedi.
Mustafa İslamoğlu; Mason olan ve hem dinine hem devletine ihanet eden Cemalettin Efgani’nin hayranıdır. Osmanlı Şeyh-ül-İslamı Hasan Fehmi efendi, Efgani’nin cahilliğini ve zındıklığını ortaya koydu.
Hal böyle iken Mustafa İslamoğlu ona toz kondurmadı. Cemaleddin Afgani’yi eleştirenler için, “Siz onun tuvalet bezi olamazsınız” diyebildi.
İslamoğlu aynı zamanda bir Fetullah Gülen hayranıdır. Fetullah Gülen’i eleştirenler için, “Siz onun ayakkabısını yetiştiremezsiniz” diyebilecek kadar da pervasızdır.
İslamoğlu geçenlerde Peygamber Efendimizin ‘hacamat yaptırma’ sünnetini hedef almış, bu sünnete uyanlara ‘sünnetlere uymak için ananızı da öldürün o zaman‘ tavsiyesinde bulunmuştu.
İslamoğlu, ‘Resulullah hacamat yaptırmış olabilir. O yaptırdı diye hacamat olan arkadaş… O yetim idi, ananı öldürsene. Niye bu sünneti işlemiyorsun. Yetim olmak sünnet. Ananı kaybet, babanı kaybet” deyip, Peygamberimizin bütün sünnetlerini hedef aldı.
AK Parti civarında dolaşanlardan başka kim var?
Mesela bir Hilal Kaplan var.
Hafta başında; “Erkekler ile yan yana namaz” başlıklı bir yazı kaleme almış.
Yazısında kendi düşüncesi olarak aktaramadığı bir soruyu, “Çevremde; sınıfta erkek arkadaşlarımla yan yana derse giriyorsam, camide neden yan yana namaz kılmayayım?” ya da “İmamlar neden hep erkek?” sorusu soruluyor” diyor.
Yazısının devamında camilerde kadınlara üst katta yer verilmesini aşağıdaki erkeklere tepeden bakmak olarak niteleyerek, “Şayet erkekle yan yana olmak bir ‘güç/iktidar’ mücadelesinin dışa vurumu olarak algılanıyorsa, bilinmelidir ki göz önünde olan değil, gözleyen olmak iktidardır. Yukarıdan bakmak, mahremiyet sahibi olmak, bakışın nesnesi değil öznesi olmak güç sahibi olmaktır.”
Vay be…
Hilal Abla’mız dini bırakmış, iktidar peşine düşmüş.
Mühim olan din veya kulluk vazifesi yapmak değil, erkeklerin üstünde iktidar
olmakmış meğer…
Erkek milleti ile derdiniz nedir sizin?
Bu ne erkek takıntısı arkadaş…
Laik kadınların feminist olmalarına birşey demem de size ne oluyor Hilal Hanım onu anlamadım.
Hiçbir ‘izm’ bizim dinimizde olmaz. Din Allah’ın işidir, ‘izm’ler ise insanın uydurmasıdır.
O yüzden ya dine razı olacaksın ya da insan işi feminizm’e kayacaksın.
İnsanın altında iki kaydırak olmaz.
Peki kim bu Hilal Kaplan?
Hilal Kaplan Sabah Gazetesinin tesettürlü yazarı… AK Partili’ler o gazeteyi çok okur.
Hilal Hanım; Tesettürlü olmaları nedeniyle zaman zaman AK Partili’leri yukarıdaki gibi dini konularda aydınlatıyor(!)
O da bir din aydını yani!.
Kıymetli(!) dini bilgileri ile etrafına ışık saçıyor Hilal Abla’mız.
Allah nazardan saklasın!..
Hilal Hanım Tayyip Bey’in yurtdışı gezilerinin vazgeçilmez elamanı.
Her programda mutlaka yer alır.
Yazılarında Tayyip Bey’e övgüler yağdırır.
Eski gazetecilerden Atılgan Bayar, Hilal Kaplan’ın geçmişte Fetullah Gülen hainine de övgüler dizdiğini ortaya çıkardı.
Övgüler bir yana; Hilal Hanım Fetullah hainine şiir bile yazmış.
Hilal Hanım o şiirinde FETÖ’ye bakın ne diyor?
“Dağlarına bahar gelmiş memleketimin,
Gülen de görse bu güneşi, Ahmet Âbi de Nâzım da,
Hrant Âbi de salınsa dağlarında özgürce,
Rakel ve Gülten Abla artık huzur bulsa.”
Hilal Kaplan’ın “Gülen de görse bu güneşi “duası kabul olmadı.
Gülen Haini şimdilik Pensilvanya’nın güneşi ile idare edecek. Tabi gün yüzü görebilirse…
Herhalde dikkatinizi çekmiştir.
Ehl-i sünnet düşmanlarının tamamının FETÖ ile bir bağları var.
Şöyle veya böyle bir noktada kesişiyorlar, çünkü iplerini tutan aynı el.
Her kim ki; Ehl-i sünnete laf söylüyor, evliyaların menkıbelerini, ‘hurafe’ ilan ediyor, dört hak mezhebe laf ediyor ve “Aradakilerin hepsini çıkartıp dini direk Kur’an’dan öğrenelim” diyorsa, biliniz ki o, ya FETÖ’cüdür veya FETÖ ile yakın teması vardır.
Yıllarca ellerinde baltalarla Ehl-i sünnet’in ulu çınarını kesmeye kalkanlar bunda başarılı olamadı.
Ne kadar darbe vururlarsa vursunlar, Ulu çınar ayakta ve sağlam kaldı.
Bu kez taktik değiştirdiler.
Ulu çınarı yiyip bitirmesi için içine tahta kurtları yumurtası attılar.
Tahta kurdu yumurtaları şimdilerde larva oldu, Ehl-i Sünnet çınarını kemiriyor.
Bu “haşaratla” mücadele etmemiz şart.
Minik olduklarına bakıp sakın rehavete girmeyin.
Ecnebi beslemesi bu kurtlar; cihan devleti olan koca Osmanlı’yı bile içten içe yedi bitirdi.
“Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler
O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.”
Tercümesi;
Yaratılanlar bu dünyanın içindedir, dünyayı bilmezler.
Balıklar koca denizin içindeler de, denizi bilmezler. (HAYALİ)
Rabbim Müslümanları bu kurtçukların şerrinden muhafaza eylesin.
Bizleri de Ehl-i sünnet yolu üzerine daim eylesin.
METİN ÖZER