Ali Eren

İctihad, müctehid ve Bab-ı Ali

İctihad, ancak ayet ve hadislerde açıkça bildirilen inanç ve ibadetlere ait hükümler dışında yapılır. İctihad, “Hakkında açık delil bulunmayan bir meseleyi, delilinden (ayet ve hadislerden) istinbat etmek için bütün ilmi gücünü kullanmaktır.”

“İstinbat”, “Kuyudan zorlukla su çıkarmak” demektir. İctihad da kolay bir iş olmadığı için ictihad hakkında bu kelime kullanılıyor. Nitekim, “İctihad” da “Zorluğa tahammül etmek” demektir. Yani, ictihad zor bir iş olup her önüne gelen ictihad yapamaz.

Müctehid yani ictihad yapacak zat, ahkama ait ayetlerin lügat ve şeriattaki manalarını ve bunlara ait ilimleri, bunların has, amm olanlarını, mücmel, müfesser, nasih ve mensuh gibi kısımlarını; ibare, işare, delale ve iktiza cihetlerini bilmeli.

Ayrıca ahkama ait Peygamberimiz’in sünnetine ait metinlerini, bu metinlerin lügat ve şeriattaki manalarını, bunların kısımların ve bizlere kadar ne şekilde rivayet edilerek geldiğini de bilmelidir. Ümmetin icmaına zıt bir hüküm vermemek için, nerelerde icma bulunduğunu da gayet iyi bilmeli. Bir meseleyi diğer bir meseleye kıyas yapabilmek için de kıyasın celi ve hafi, makbul ve merdud kısımlarını velhasıl kıyasın bütün ahkam ve kısımlarını bilmelidir.

Dört mezheb imamı diye andığımız mübarek zatlar bu şartların hepsini üzerinde toplamış “Mutlak müctehid”dirler. Mutlak müctehid, bütün meselelerde ictihad gücü bulunan demektir.

Bir mezheb içinde olupta sadece bazı meselelerde ictihad eden müctehidler de vardır. Onların da, tabi olduğu müctehidin usül ve delillerini bilmeleri icap eder.

İctihad için, İslama son derece bağlı ve yüksek bir ahlaka sahip olmanın yanında, mes’uliyet hissi de şarttır. Geçmişte, bütün ayetleri ve yüzbinlerce hadisi ezbere bilen ve birçok dini ilimlerde diğer alimlerden öne geçen nice zatlar dahi ictihada cesaret edememişleredir. Çünkü, şartlarına layıkıyla sahip olmadan ictihada kalkışmak, insana büyük bir vebal yüklemektedir. Zira, Müslümanlar bu ictihadlara göre hareket etmektedirler.

İşin özeti şudur: Dini meseleler hakkında hüküm koyamayacak  olanlara düşen, bilenlere yani İslam alemince kabul edilmiş müctehidlerden birine uymaktır. Gereken ilmi güce sahip olanlar için böyle bir mecburiyet yoktur ama, şartlarına sahip alim artık bulunmadığı içindir ki “İctihad kapısı kapandı” denilmiştir. Asırlardır İslam alemindeki genel kabul budur.

Buna rağmen, hem ictihad için gereken ilmi seviyeye sahip olmayıp hem de ictihada kalkışanlar vardır. Bunların hali, olsa olsa abdestsiz namaz caiz olmadığı halde, “Ben kıldım, oldu” diyenlerin haline benzer.

Değerli okuyucular! Osmanlı padişahlarının ikamet yerleri Topkapı Sarayı idi. Sarayın giriş kapısı “Bab-ı Ali”diye anılır; “Yüksek kapı” demektir. Gerçekten yüksekçe olan bu kapı hala yerinde duruyor. Gülhane Parkı tarafından polis merkezine baktığınızda üst tarafı çıkık olarak gördüğünüz kapı odur. Bu kapıdan padişahlar girerlerdi. Kapı şimdi de açık ama artık oradan girecek padişah yok; açık ama hükmen kapalı… İctihad kapısı açık olduğu halde, girecek müctehid olmadığı için “İctihad kapısı kapalıdır” demek de bunun gibi işte…

Bab-ı Ali’den şimdi de geçenler var. Kapının altındaki küçük aralıktan fareler, böcekler ve karıncalar geçiyor. Bu mahluklar, bir zamanlar padişahların girdiği kapıdan girdikleri için kendilerini padişah zannedebilirler. Ama bunu kim kabul eder!.. “Tilki vadiyi boş görünce, valiliğini ilan edermiş” derler. Yeni ictihad heveslilerinin hali işte tıpkı bu…

Zamanımızda, müctehidliğe ve ictihad heveslerine en uzak durması gerekenler, Risale-i Nur mensupları olmalıdır. Zira 27. sözde buna  şiddetli karşı çıkılıyor: Fırtınalı havalarda yeni kapılar açmak akıl karı değildir; küçük delikler bile kapatılır. Büyük sel geldiğinde duvarlarda delik açmak boğulmaya sebeptir. Yabancıların adetlerinin istilası ve bid’adların çoklu zamanında da İslam sarayından yeni kapılar, delikler açmak cinayettir. Süfyan ibni Uyeyne, 4 yaşında Kur’an’ı ezberlemiş, 10 senede müctehid olmuştur. Bu zamanda onun zekasına sahip olan kişi, ictihad için 100 seneye muhtaçtır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu