islamda kadın

Dört Evlililk Meselesi

Günümüzde bazı kimseler; Ortada bir zarûret yok iken üzerine ikinci eş getirilmek istenen her kadın bu konuda birer Fâtıma’dır, Hepimiz Fâtıma’yız deme hakkına sahiptirler. Hz. Fâtıma’yı şefkatli ve sevgili babası nasıl korumuş, ona sahip çıkmış ise bugün biz de genel olarak erkekler, âlimler ve yöneticiler olarak kadınlarımızı öyle korumak durumundayız. Çünkü adaleti sağlamak imkânsızdır… diyerek birden çok kadınla evlilik şer’î bir hak olmaktan çıkarılıyor. Birden fazla evliliğin İslâm’da hükmü nedir?

Şurası muhakkaktır ki, zarûret olmadan da birden fazla evlenmek, mubahtır. Bu hüküm âyetle sabittir. “…size hoş gelen kadınlardan ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikâh edin; kadınlar arasında adalet yapamayacağınızdan korkarsanız bir kadınla evlenin veya cariye edinin. Bu, adaletten meyletmemenize daha yakındır.” (Nisa s. 3)
Burada şu nokta unutulmamalıdır ki âyette emredilen adâlet şartı evlenen kişinin kendisini ilgilendiren şahsî bir husustur. Evlenenden başka kimseler bu konuda karar veremezler.
Günümüzde maalesef bazı ilâhiyatçılar, bu tip konularda, İslâm’ın pür hâlini içlerine sindiremediklerinden, kendilerince İslâm’a makyaj yaparak insanlara hoş göstermeye çalışmaktadır. Hâlbuki İslâm’ın kendisi, zaten hoştur ve makyaja ihtiyacı yoktur. İslâm’ın güzelliğini anlayabilmek ve insanlara anlatabilmek için onun hükümlerine kendi yorumlarımızı katmak değil; Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.) nasıl öğretmişse, o şekilde olduğu gibi yaşamak gerekir.
Bugün tek evliliği savunup çok evliliğe kendince karşı çıkan birçok kişi, zaten gayr-ı meşru da olsa çok evli bir hayat yaşamaktadır.
Allah (c.c.), eş sayısını en fazla dört ile sınırlarken bugün birçok kişinin kaç kadınla beraber olduğunun sayısı bile belli değildir. İşte Cenâb-ı Hakk bu şekilde gayr-ı meşru ilişkilere; nesillerin bozulmasını engellemek için, temiz nesillerin yetişmesi için çok evliliğe ruhsat vermektedir. Bu ruhsatı verirken de adaletli davranma şartı getirmiş ve adaletli davranılamayacağından korkulursa bir tane ile yetinilmesi gerektiğini beyan buyurmuştur. Eşler arasında adaletli davranabilmek son derece güçtür. Bu yüzden kişinin adaletten ayrılıp hesap gününde azâba düçar olmaması için büyükler, tek evlilikle yetinilmelidir tavsiyesinde bulunmuşlardır.
Bu konuda varid olan hadîs şu mealdedir: “Adamın nikâhı altında iki kadın olur da, aralarında adalete riâyet etmezse kıyâmet günü yarısı düşmüş bir vaziyette (bir tarafa meyilli olarak) gelir.”
Fethu’l Kadîr’de şöyle bir fetva naklolunur: “Bir adamın dört karısı ve bin cariyesi olsa ve bir cariye daha satın almak istese başka biri bunu kınasa, kınayanın küfründen korkulur. (Çünkü Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)’nün vermiş olduğu bir hakkı kınamış olur.)”
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Çok çocuk doğuran ve sevgisi çok olan kadınları nikâhlayın; zîrâ ben, kıyâmet gününde diğer ümmetlere sizin çokluğunuzla övüneceğim.”
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu