Dinlerarası Diyalog

Cenabı Hakk Kafirleri Sayarken Neden Ehli Kitabı Müşriklerden Daha Önce Zikrediyor?

Cenâb-ı Hakk; Beyyine Sûresi’nde kâfirleri sayarken ehl-i kitabı, müşriklerden önce zikretmiştir:
Hz. Peygamber (s.a.v.), Allah (c.c.)’ın hakkını, kendi hakkına takdim eder ve bunu önce görürdü. Meselâ, Uhud’daki o müşrikler topluluğu, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in dişini kırınca “Allah (c.c.)’ım, kavmime hidâyet et, zîrâ onlar bilmiyorlar.” buyurmuş; ama Hendek Muharebesi’nde, ikindi namâzını kılamadığı için “Allah (c.c.)’ım, onların karınlarını ve kabirlerini ateşle doldur.” demiştir.
Sonra Cenâb-ı Hakk, işte bunu îfâ ederek şöyle demiştir: “Sen, benim hakkımı, kendi hakkından üstün tuttuğun gibi, ben de senin hakkını kendi hakkımdan üstün tutuyor ve şöyle diyorum: “Kim, ömrü boyunca (farziyyetini inkâr etmediği sürece) namâz kılmazsa, ona kâfir denilemez. Ama sana, az da olsa hakaret eden kimse kâfir sayılır.”
Bunu iyice kavradığına göre şimdi biz diyoruz ki, ehl-i kitab, Allah (c.c.)’ı değil; Peygamber (s.a.v.)’i kötülemiştir. Müşrikler ise, Allah (c.c.)’ı ta’n ediyorlardı. Bu sebeple, Allahü Teâlâ, işte bu âyette, bunların kötü hâllerinden bahsetmek isteyince, işte Hz. Muhammed (s.a.v.)’i tenkit edenlerle yâni ehl-i kitabla başlamış; ikinci olarak da kendisini ta’n edenleri, yâni müşrikleri zikretmiştir.
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu