Abdulaziz Bayındır Ve Türbe Ziyareti Düşmanlığı
Abdulaziz Bayındır, Kur’ân Işığında Tarîkatçılığa Bakış kitabının, 53 ve 54. Sayfalarında vefat etmiş kimselerin ruhaniyetlerinden istifadeyi ve türbe ziyaretlerinin faydasını inkâr etmektedir.
Bu görüşlerine verilecek cevap nedir?
Ruhaniyetten istifadeyi inkar eden görüşler Kur’ân ve Sünnet’e aykırıdır. Şöyle ki: “Allah yolunda şehîd olanları ölü sanmayınız! Onlar, Rabblarının yanında diridirler, rızıklandırılmaktadırlar.” (Âl-i İmrân s. 169) âyet-i kerîmesinde, şehîdlerin diri oldukları sabit olunca; peygamberlerin diri olması, öncelikli olarak sabittir.
Beyhakî’nin Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyetle bildirdiği hadîs-i şerîfte, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Her ayın ilk üç gecesi ve günü, bana çok salevât okuyunuz. Çünkü bu ikisi, sizden bana ulaştırılır. Toprak elbette, peygamberlerin cesetlerini çürütmez.”
Enes bin Mâlik’ten rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruluyor: “Peygamberler; kabirlerinde diri olup, namâz kılarlar.” (İbn-i Adîy, el-Kâmil)
Şehîdlerin bu şekilde diri olmaları, onlar için şerefli bir rütbedir. Bu, Allahü Teâlâ’nın onlara bir lütfudur. Ancak, peygamberlerin rütbesinden daha yüksek bir rütbe yoktur. Şüphesiz peygamberlerin hâli, bütün şehîdlerin hâlinden daha yüksek ve kâmildir. Dolayısıyla peygamberler için öldü denemez, mânevî bir hayatla diridirler.
Âlimler, ölülerin birtakım tasarruflarda bulunabileceklerini ve dirilere faydalı olabileceklerini söylemektedirler. Özel ma’nâda velî olduğuna inanılan bir kimseden, kerâmet beklenilmesi ne kitap ne sünnet ve ne de icmâya ters düşen bir şeydir. Çünkü Allah (c.c.), bu âlemde yaptığı rızık ve benzeri yardımlardan birçoğunu kulları vâsıtasıyla yapar. O vâsıtalardan gördüğümüz rızık ve nîmetleri bizzat kendilerinden sayarsak, bu; tek Rezzâk’ın Allah (c.c.) olduğuna dâir inen âyete (Zâriyât: 58) ters düşmekle bir çeşit şirk sebebi olur. O bakımdan doğrusu; kulları sebeb ve vâsıta, Allah Celle Celâlühû’yu da yaratan görmektir.
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)