“BİLİMSEL TEFSİR”LER İSLAM’A UYGUN MUDUR?
“Bazı kimseler, batıda, doğa bilimleri sahasında ortaya çıkan herhangi yeni bir mevzu işittiklerinde bir kısım Kur’ân âyetlerinin, daha önce o mânâya delâlet ettiğini isbât etmeye kalkışmakta ve bunu, İslâm’a hizmet, Kur’ân için iftihar vesilesi ve kendi zekâlarına delil olduğunu zannetmektedirler. İlim ehlinden birçoğunun da bu hataya düşmüş olmaları esef vericidir.
(Onlar) Kur’ân’ın hakikî mevzuuna ve en büyük maksadına bakmadıklarından, bu hataya düşmüş bulunmaktadırlar. Zira Kur’ân-ı Kerîm, tabii ilimlere dair bir kitap değildir; o, tarih ve coğrafya kitabı da değildir. O, âlemlerin Rabbinin, insanlık ruhunun tezkiye ve terbiyesi için indirmiş olduğu bir hidayet kitabıdır. Nasıl bir tıp kitabında dokumacılık ve ayakkabıcılıkla ilgili bahislerin olmaması o kitap için bir eksiklik değil, hatta bir üstünlük ve kemâl ve bu bahislerin olması ise –konuyla ilgisi olmayan bahislerin kitaba karışması sebebiyle- o kitap için bir eksiklikse, aynı şekilde Kur’ân’ın da, söz konusu bahisler ve meseleleri ihtiva etmemesi onun için asla bir eksiklik değil, bilakis bir çeşit kemaldir.
Doğa bilimleri konusunda cereyan eden araştırmalar devamlı olarak değişme hâlindedir ve belli bir müddet geçtikten sonra birçoğunun hatalı olduğu sabit olmuştur. Bu nedenle eğer bir kimse, falanca hususun, Kur’ân âyetinin delâlet ettiği mânâ olduğunu iddia etse, akabinde de Müslümanların, söz konusu âyetin bu şekildeki tefsirini kabul ettikten sonra, bunun hatalı olduğu sabit olsa, dinsizler, “Kur’ân’ın ortaya koyduğu mânâların hatalı olduğu ortaya çıktı” iddiasıyla Kur’ân-ı Kerîm’e kolaylıkla kusur isnad edebilirler.
Yukarıdaki iddialar İslâm’ın izzetine muhaliftir. Zira eğer biz bu iddiaları kabul edecek olursak, Batılı bilim adamlarını bize şunu söyleme imkânı doğar: “Kur’an’ın nüzulü üzerinden uzun zaman geçti, fakat siz onun mânâlarını bugüne kadar anlamadınız, hatta neûzubillâh Peygamber de anlamadı. Dolayısıyla size olan üstünlüğümüzü itiraf etmeniz gerekir, zira Kitâb’ınızın mânâlarını, bizim gayret ve çalışmalarımız sayesinde anladınız” Bu durumda, bu iddiada bulunanlar, onlara ne cevap verecek?”
(Eşref Ali et-Tehanevi, Çağdaş Şüpheler Kadim Çözümler)



