Anasayfa SliderAnasayfa YazılarArşivSON EKLENENLERson-eklenenler

SORU: Nebî (s.a.v.) Efendimiz’in görevinin, Kur’ân’ı getirmekle sınırlandırılması, hakikate uygun bir yaklaşım olur mu?

-SORU: Nebî (s.a.v.) Efendimiz’in görevinin, Kur’ân’ı getirmekle sınırlandırılması, hakikate uygun bir yaklaşım olur mu?
Bu konuda getirilen delîl: “(Hz.) Muhammed, sadece bir resûldür.” (Âl-i İmran s. 144) “Arapçada bir sözü ve elçiliği yüklenen kişiye “resûl” denir. Yâni resûl, işe kendini karıştırmadan birinin sözünü bir başkasına ulaştırmakla görevli kişidir.” (Dîn ve Devlet İlişkileri, Abdülaziz Bayındır, s. 64-67)

-CEVAP: Resûlullâh (s.a.v.) Allâh (c.c.)’un kitabına elbette bir şey karıştırmadan insanlara ulaştırmış ve yine Yüce Allâh’tan aldığı emirle ve Allâh’ın ona öğrettikleriyle kitâbullahın nasıl tatbik edileceğini açıklamıştır. Bu konuda bâzı âyetler şöyledir. “(Peygamberler) apaçık mûcizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için sana da bu Kur’ân’ı indirdik. Umulur ki düşünüp anlarlar.” (Nahl s. 44)
“Biz her resûlü, ancak Allâh’ın izniyle kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allâh’tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi; Allâh’ı, ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı.” (Nisâ s. 64)
“Ey îmân edenler! Allâh’a ve Resûlüne itaat edin, işittiğiniz hâlde O’ndan yüz çevirmeyin.” (Enfâl s. 20)
Hz. Peygamber (s.a.v.), Allâh (c.c.)’a itaat ettiğinden; netice itibariyle Peygamber (s.a.v.)’e itaat, Allâh (c.c.)’a itaat sayılır. “Kim peygambere itaat ederse, Allâh’a itaat etmiş olur.” (Nisâ s. 80) Resûlullâh (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır: “Yakındır; sedirine (koltuğuna) yaslanıp oturan bir adama benim hadîsim ulaşacak ve o şöyle diyecek: ‘Aramızda Allâh (c.c.)’un Kitâbı vardır. Onun içinde helal olarak bulduğumuzu helal sayar, haram olarak gördüğümüzü de haram sayarız.’

Oysa (zavallı bilmiyor ki) Allâh Resûlü’nün haram kıldığı şey de Allâh (c.c.)’un haram kıldığı şey gibidir.” (Tirmizî)
Başka bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: “Bana kitap ve beraberinde onun misli verildi.” (Ebû Dâvud)
Hadîslerde belirtildiği üzere, Cebrâil (a.s.)’dan Kur’ân’ı öğrendiği gibi sünneti de öğrenen Hz. Peygamber (s.a.v.):
“Namâzı ben nasıl kılıyorsam, benden gördüğünüz gibi kılın.” (Buhâri) Keza: “Hacc’la ilgili menâsiki (rükünleri, teferruatı)
benden alın.” (Ahmed bin Hanbel) buyurmuştur. Bu konuda Ömer b. Abdülaziz (r.h.), “Sünnete sarılmak, Allâh’ın Kitabı’nı tasdîk ve O’na tam itaat sayılır.” demiştir.

(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar Sf.16-17)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu