Şii Sapkınlığı: Kerbela Kabeden Üstündür!
İslam’ın ana omurgası dışında israiliyyat, felsefe, aşırı zorlama teviller, akidevi temellerle ilgili uydurmalar ve siyasi bir reaksiyonerlikten bir dini halini alan bidat fırkası Şiiliğe (Caferilik/12 İmam vs) dair eserlerden birine daha yer veriyoruz. Kamilul Ziyarat adlı bu eserde Şii alim bizzat Allah (cc)’ın ağzından kaleme döktüğü iftiralarla Kerbela’nın Mekke’den nasıl faziletli olduğunu vs iddia ediyor.
Eser Adı: Kamilul Ziyarat
Müellif: Ebil Kasım Cafer bin Muhammed bin Cafer bin Musa bin
Konu Başlığı: Kerbela’nın ve İmam Hüseyinin (a.s) Ziyaretinin Fazileti
Sayfa 811′de son derece komik ve sapkın bir Şii literatürü rivayeti naklediliyor. Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc) bu insanların neler atfettiği ve neler uydurduğuna dair önemli bir belge niteliği taşıyor kitap.
İlgili sayfada şunlar iddia ediliyor:
“Ebu Abdullah’tan rivayet edildi ki o: “Kabe’nin toprağı dedi ki: “Kim benim gibidir? Şüphesiz ki Allah benim üzerime bu evi inşa etti, her vadiden insanlar akın akın bana geliyorlar. Ve ben kutsal bir mabed yapıldım!?”
Bu münasebetle Allah şunu vahyetti: (haşa) “Sen durmalı ve bir ara vermelisin. Benim kudretim ve azametimle, sana verdiğim mükemmellik Kerbela’ya verdiğimle kıyaslandığında bir hiçtir. Okyanusa dağıltığında bir iğne ne kadar su alırsa onun gibi bir şey müstesna!
Eğer Kerbela’nın tozu toprağı olmasaydı sana hiçbir mükemmellik vermez idim. Eğer Kerbela toprağı zorunlu kılmasaydı; seni yaratmazdım, ve Ben senin iftihar ettiğin Kabe’yi yaratmazdım! Bu yüzden sakin ol ve yerinde dur, mütevazı ol, Kerbela toprağına doğru boynu bükük ol, Kerbela toprağının karşısında böbürlenme: Eğer böyle olmazsan sana öfkenirim ve seni Cehennem ateşine fırlatırım!”
Kitaptan alıntı burada bitiyor. İşte birçok Ayet-i Celileyi alenen çarpıtan, meallerini akla gelmedik şekilde tevil ederek yanlış çeviren, Hz. Resulullah (cc)’ı itham eden, Sahabeleri tekfir edip lanetleyen Şii alimlerden birinin daha genel Şii mantalitesini gözöne serdiği eseri!Bugün bu eser ve benzeri yüzlerce rivayetle döşenmiş, Yüce Allah’ı bile korkusuzca kendi adlarına konuşturan bu zihniyete mensup kesimler Mekke’de mübarek Kabe’de terörist eylemlere girişmiş, yüzlerce masum hacı katledilmişti! Türkiye’de “Kabe Direnişi” ve ölenlerin şehit kahramanlar olarak lanse edildiği bu çirkin hain eylemin dini, teorik çerçevesi işte bu tür Şii literatürü tarafından besleniyor.
Hacca giden Şiilerin temel düşüncesi de bu istikamette olup tüm dünya müslümanların kin ve nefretini kazanan eylemler sergiliyorlar. Son olarak Ahmedinecat, Hamaney ve diğer sair Şii liderlerin, ilim adamların sözde Vahhabileri, Suudileri hedef alarak yaptığı saldırılar aslında daha derinde Kabe’ye ve hakiki Müminlere yönelik sahip oldukları düşmanlık, akidevi bağnazlık ve sapkınlıktan kaynaklanmaktadır.