Selefilerin Mezhepler Hakkındaki Görüşleri
Kendilerini Selefî olarak tanımlayan bazı kimseler, fıkhî meselelerde herhangi bir müçtehid imamın taklid edilmesine de şiddetle karşı çıkarak bunun da kişiyi şirke ve küfre götüreceğini iddia ederler. Bu iddialarını ispat için de birtakım âyet ve hadîsleri delîl olarak öne sürerler. Oysa bu âyet ve hadîslere yakından bakıldığında taklidin haramlığı iddiasını uygun hâle getirmek için zorlama yoluyla te’vil edildikleri görülür.
Tıpkı tevessül konusunda olduğu gibi, taklidin haramlığı konusunda da bu ümmetin tatbikatı; Selefîlerin iddialarının geçersiz olduğunu gösteren en büyük delîldir. Hadîs âlimleri arasında ittifakla dile getirilen bir husus vardır: Hadîslerin sahîh, hasen veya zayıf olduğu konusunda hadîs âlimleri tarafından verilen hükümler, onların kendi içtihadlarının sonucudur. Eğer herhangi bir âlimin bir görüşünü, delîlini bilmeden kabul etmek demek olan taklid haramsa, bu haramı Selefîler de işlemektedir. Eğer hadîs âlimlerinin hadîslerin sıhhati-zaafı konusundaki kanaatlerini taklid etmek câiz ise, müçtehid imamların fıkhî konulardaki içtihadlarını taklid etmek niçin haram olsun?
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)