Romantik İslamcılara Reddiye
“Sevmek fedakarlıksa seni ben kaldırırım sabah namazına…”
“Evlenme teklifi için diz çökünce alışkanlıktan Ettiyahatü okumuşum…”
“Eğer aşçın olmamı istiyorsan, sen de benim imamım olacaksın.”
“Sakalından akan suyu şalımla silmek istiyorum çok mu?”
“Bizim kavgamız abdest sırası için olsun.”
Zannetmeyin bu cümleler bir karı-koca arasında geçiyor. Karı-kocayı bırakın nişanlı bile değiller. Maalesef nikahsız halde yaşanan ikili ilişkiler. Bunlar yapılırken de kendi başlarına yapmayıp sosyal medyada teşhir ediliyor.
Muhafazakar, dindar gençlerin yeni sloganı “Hem çıkarız (sevgili oluruz) hem de namazımızı kılarız, üstelik birbirimize tebliğ de yaparız.’
Yapılan bu rezilliğin adı da ‘’Romantik İslamcılık’’ Bu akımın müntesibi olanların kısaca birkaç özelliğinden bahsedelim: Cinsi birliktelik dışında her haramı işleyen, üniversitede, kafede karı koca pozu veren, dinin evlilik ve tesettür ile alakalı ayet ve hadislerini istismar eden…
Evliliği toz pembe hayallerle süsleyen bu gençler, şeriatın kurallarını çiğnemekten, yaptıkları rezillikleri bir de teşhir etmekten ne zaman ve nasıl uyanacak bilmiyorum.
Romantik İslamcılar, sosyal medyada kendilerini teşhir etmekle birlikte daha ortada bile olmayan hayali eşlerine evlenme isteklerini evlilik süreci üzerinden anlatıyorlar.
İslam’da şeriatsız atılan her adım ya şuursuzluk ya da sapıklık ortaya çıkarır. Ve bugün özellikle gençler arasında bunun sıkıntısını çekmekteyiz.
Gençliğin bu boş, bohem, şımarık yaşam tarzından kendini kurtarması gerekiyor. Onlara, onları bir ömür boyu meşgul edecek ve bunun mücadelesinde olacakları idealler, hedefler verilmelidir.
Yoksa bir nesli günahlara batmış bir şekilde face, twitter, instagram köşelerinde kaybedeceğiz. Hem de zihnen hiç büyümemiş olan bir nesi olacaklar.
“Efendiler, çocuklarınızı çağa kurban ediyorsunuz.” diyordu Üstad Sezai KARAKOÇ.
Anneler ve babalar! Özellikle üniversitede okuyan çocuklarınız varsa lütfen onları kendi başlarına bırakmayın. Kazanacağı üç kuruş maaş (o da meçhul ya) için kızlarınızı fakültelere, yurtlara teslim edip, sırtınızı onlara dönmeyin. Hoca hanım olarak hayal ettiğiniz kızınıza ilk tesettür ve iffet terbiyesini siz vermediyseniz kaygılanın kızınız için. Ve onu yalnız bırakmayın.
Evlenmek isteyen gençler ebeveynlerinin müsaadesi ile okulu ya da işi bahane etmeden evlendirilmelidir. Bu teşvik de edilebilir. (Unutulmamalıdır ki teşhir hep kötüdür. Evli olmak bunu meşru kılmaz.).
Ve erkekler! Namazı ciddiye almayan, kızlarla başarılı iletişim kurmayı marifet bilenler… Yaptığı düşük işleri sosyal medyaya servis edenler… Sakalı modaya kurban edenler… Alimlerin, salihlerin Kudüs’ün hürriyeti için sabah namazı şartını es geçen ve o işler artık öyle olmuyor diyenler… Yusuf (as)’ı bile istismar edenler… Bu yaptıklarınız asla kabul edilemez. Kendinize gelin.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer gurup da romantik İslamcıların kriptoları… Bunlar da güya bizim romantikleri eleştiriyorlar. Ancak fırsatını bulsa, kancayı birine taksa o da tutacak bir yol. Bunu -belki de- başaramadığı için, başaranları yani romantikleri eleştirirken veryansın ediyorlar. Bu guruba isim veremem. Çünkü kalpleri bilemem. Ancak bu bir tahmin.
Bunların yanında bir de tebliğ yapmak amacı ile çok farklı varyasyonlar deneyenler var. Şarkı sözlerinden devşirilme, sözleri İslam’ı, namazı çağrıştıran yeni şarkılar. Ya da sürekli mutlu sonla biten değişik aşk hikayelerinin seslendirilmesi.
Bunlara şunu hatırlatmak gerekiyor: İslam ne eksik ne fazladır. Ve İslam’ın hiç kimseye sevimli, sempatik görülmeye ihtiyacı yoktur. Neyse odur. Nefsimizi de memnun ederek bir din yaşanamaz. Kendimize gelelim. Allah için niyetlerimizi kontrol edip yenileyelim. Yapılan bir faaliyetin uygun olup olmadığına sen, ben değil, İslam’ın kuralları karar verir. Bu, bu kadar açıktır.
Allah tüm gençlerimize selamet ve şuur nasip etsin.
Ali Alp/ Akşam Haberi
www.cocukaile.net sitesinden alınmıştır.