Arşiv

Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Hadis Anlayışı Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye’de dinî düşüncenin şekillenmesinde uzun yıllar etkili olmuş önemli bir akademisyen ve bürokrattır. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı süresince ve sonrasında yaptığı konuşmalarla ilmi birikimini kamuoyuyla paylaşmış, bazı meselelerde belirleyici olmuştur. Ancak onun hadis anlayışı ve bazı rivayetlere yaklaşımı, haklı ya da haksız birçok eleştiriyi beraberinde getirmiştir. Bu yazıda, Görmez’in özellikle mehdi ve Hz. İsa’nın nüzulü gibi itikadî boyutu güçlü rivayetlere karşı yaklaşımı ele alınacaktır.

Görmez’in hadisler karşısındaki tutumunda dikkat çeken en temel çelişki, bazı rivayetleri öne çıkarırken, aynı düzeyde sahih olan diğerlerini görmezden gelmesidir. Örneğin, Buhari ve Müslim gibi sahih kaynaklarda geçen Hz. İsa’nın nüzulüyle ilgili hadisleri neredeyse hiç gündeme getirmemekte, adeta bu rivayetleri yok saymaktadır. Oysa bu rivayetler Ehl-i Sünnet akaidinin temel taşlarından biri olan “nüzûl-i İsa” inancının asli kaynağını teşkil eder. Hz. İsa’nın ineceği, Mehdi’nin arkasında namaz kılacağı ve yeryüzünde adaleti tesis edeceği yönündeki hadisler sadece zayıf kaynaklara değil, aksine Buhari ve Müslim gibi en muteber hadis kitaplarına dayanmaktadır.

Ne var ki Görmez, Buhari’de Mehdi isminin açıkça geçmemesini bir gerekçe olarak öne sürmekte ve bu konuda abartılı bir söylem geliştirmektedir. Oysa Buhârî’de Mehdi ismi açıkça geçmese de, Mehdi’nin sıfatlarını ve görevini tarif eden, dolayısıyla ona işaret eden hadisler yer almaktadır. “Zulümle dolan yeryüzüne adalet getirecek, müminlerin imamı olacak ve Hz. İsa’nın da katılacağı bir cemaatte imam olarak namaz kıldıracak” kimliğiyle tarif edilen zatın Mehdi olduğuna dair İslam alimleri ittifak halindedir. Bu bağlamda Görmez’in, hadislerin zahirinden değil de kendi yorumlarından hareketle kanaat bildirmesi, ilmi objektiflikten uzak bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.

Bu durum, Görmez’in hadisleri seçmeci bir yöntemle ele aldığını, işine gelen rivayetleri öne çıkarırken, mevcut sosyolojik veya politik şartlara uymadığını düşündüğü rivayetleri görmezden geldiğini göstermektedir. Oysa ilmî sorumluluk, hem hadislerin sıhhat derecesini gözetmeyi hem de tarihsel ve itikadî bağlamını göz ardı etmemeyi gerektirir.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Mehmet Görmez’in hadis yorumlarındaki bu çelişkili tutum, özellikle ahir zaman alametleri ve gaybî haberler bağlamında ciddi bir eleştiriye açık görünmektedir. Akademik titizlik, ilmi ehliyet ve dinî sorumluluk, hadisler karşısında eşit mesafede ve adil bir duruşu zorunlu kılar. Buhari’de Mehdi ismi geçmediği gerekçesiyle bu inancı itibarsızlaştırmak, aynı Buhari’de geçen İsa’nın nüzulüne dair sahih rivayetleri görmezden gelmek, ilmî tutarlılığı zedelemektedir. Görmez’in bu yaklaşımı, bazı hakikatleri “görmez”den gelme şeklinde yorumlanabilir

(Alıntı)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu