Muhammed Abduh: Dinin Başını Yine Dinin Kılıcıyla Kesmeli
Muhammed Abduh: Riyad’da Dr. Fehd er-Rûmî, İmam Muhammed Üniversitesi’nde yaptığı doktora tezinde Cemaleddin Efgâni’in baş talebesi Abduh’u şöyle anlatır: ‘… İngilizler Mısır’da Abduh’u ciddî anlamda desteklemiş ve bir ‘dîn ıslahatçısı’ olarak öne çıkarmışlardır. İslâm dünyasını bütünüyle ifsad etmesi için Abduh’u, Mısır müftülüğü makamına atamışlardır.
Çünkü Mısır, Ezher’e ev sahipliği yaptığı için tüm İslâm dünyasının ilim kıblesiydi. İngilizlere göre Muhammed Abduh’u aktör yaptıkları bu ifsad projesi, Mısır’da tutarsa İslâm dünyasının diğer ülkelerinde de tutacaktı. Bu yüzden Muhammed Abduh aleyhine konuşanlara baskı uygulamışlardı. Ama tüm bunlara rağmen Şeyh-ül İslâm Mustafa Sabri Efendi, Mevkıfü’l-Aklisimli kitabında bu akımın maskesini düşürdü. Bu akımın gerçek yüzünü bilmek için Mustafa Sabri Efendi’nin bu kitabı mutlaka okunmalıdır.” Kaynak: Rıhle Dergisi, sayı. 5-6.
Les Francomaçons s.127’de şöyle der: Efgâni’den sonra Abduh da masonluğa çok hizmet etti. Abduh ayrıca fâizi mübah gören, Kur’ân’ı mahluk kabul eden şeytan, cin ve mucîzeleri inkar eden bir kimsedir.
Hadîs âlimi Muhammed Avvâme: “Efgâni ve ekolü, Muhammed Abduh ve takipçileri dalâletin ve sapkınlığın öncüleridir. Cemâluddîn Esedâbâdî adında bir kitap var. Bu kitapta, mutlaka bilinmesi gereken bir hâdise anlatılır. Efgâni’nin seferde-hazarda, gece-gündüz yanından ayırmadığı ve içinde çok özel belgeler bulunan bir çantası vardır. Bir defasında geceleyin Tahran’da bir arkadaşının yanında uyumaktayken Sultan Abdülhamid’den bir haber gelir. Sultan, Efgâni’yi çağırmaktadır… Efgâni apar topar hazırlanır ve yola koyulur. Ancak çantasını arkadaşının evinde unutur. Adam, çantayla ilgili dostlarıyla istişarede bulunur. Sonunda târihe bir hizmet olsun diye çantanın içindeki belgeleri çoğaltmaya ve Farsçaya çevirip incelemeye karar verirler. Cemâlüddîn Efgâni’nin, 26 farklı imza kullandığı tesbit edilir. Ayrıca, evrakların arasında Efgâni’nin Mason mahfiline sunduğu masonluğa katılma dilekçesi ve masonluğa kabul edildiğine dair belge de vardır. Kabul merasiminin yeri ve zamanı da belirtilmiştir.
Başka bir belge, Muhammed Abduh’un bir mektubudur. İngilizler, Muhammed Abduh’u Mısır halkı nezdinde popüleritesini artırması için -İngilizler Mısır ahalisinin kalbini kazanan bir Arap öncü yetiştirmek istiyordu- Lübnan’a sürdüklerinde mektubu buradan yazmıştır. Muhammed Abduh diyor ki: “Biz, senin sağlam yolundayız. Dînin başını yine dînin kılıcından başka bir şeyle kesemezsin. Bizi görsen âbid, zâhid, rükû ve secdeden başını kaldırmayan kimseler zannedersin.” Çantada daha birçok belge vardır.
Renan’a Cevabı:
Batılı filozof Ernest Renan’ın İslâm’ın gelişmeye mâni olduğu yönünde verdiği konferansa, Efgâni’nin cevabı: “İlmin tekâmülünde İslâm’ın bir mâni teşkil ettiği doğru ise de bu mâninin bir gün ortadan kalkmayacağını söylemek mümkün müdür?
Hayır, İslâm’da bu ümidin beslenmediğini kabul edemem. Ben burada M.Renan’a karşı Müslümanlığı değil; barbarlıkta ve cehalette yaşamaya mecbur kalacak yüz milyonlarca insanı savunuyorum. Müslümanlığın, ilmi ve ilmî gelişmeyi yok etmek isteği bir hakikattir… (Dîn ehli). Bir öküzün arabaya koşulduğu gibi bir dogmanın, mezhebin esiri olarak şerîat ehli tarafından evvelce çizilmiş yolda aynen yürümeye mecburdurlar… (CemaleddinEfgâni, JournaldesDébats gazetesi, 18 Mayıs 1883, s. 2) (Tercümesi: Alaaddin Yalçınkaya, CemaleddinEfgâni, İstanbul 1991, Osmanlı Yayınları, 144-151)