MUAVİYE’Yİ SEVMEM DİYEN DENSİZE CEVAP
Hayrettin Karaman Taha Akyol’la yaptığı röpartajda demiş ki: “Muaviye’yi sevmem, … Ehl-i Beyt sevgisiyle Muaviye bir kalpte birleşmez!”
Bu kendisinin kıymetsiz görüşüdür. Zaten daha evvel “mut’a nikâhı yapanlara fasık denemez” ma’nâsında anormal sözleri sarfetmiş bu kişi başka türlü söyleseydi, herhalde şaşırırdık.
Ehl-i sünnetin bu konudaki tavrı çok açıktır ve tartışmasızdır.
İşte İmam-ı Azam ve İmam Rabbani Hazretleri’nin sözleri:
İmam-ı a’zam Ebû Hanife rahimehullah buyuruyor ki:
“Biz Resulullahın (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) Eshâbının hepsini dost ediniriz ve hiçbirini hayır dışında anmayız.” (el-Fıkhu’l-Ekber)
“Onların hiçbirinden uzaklaşmayız ve dost edinmekte hiçbirini ayırmayız.” (el-Fıkhu’l-Ebsat)
“Takva sahibi her mü’min onları sever ve her kötü münâfık da onlara kin tutar.” (el-Vasiyye)
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendi hazretleri rahimehullah buyuruyor ki:
“Eshâb-ı kirâmın hepsini ve Ehl-i beytin hepsini sevmek, saymak lâzımdır. Birini sevmemek, hepsini sevmemek olur. Çünkü, insanların en iyisinin sohbeti ile şereflenmek fazîleti, hepsinde vardır. Sohbetin fazîleti ise, bütün fazîletlerin üstündedir.” (59. Mektub)
Hazret-i Muâviye’yi Kötüleyenin Cezası
İmam-ı Kurtubî rahimehullah diyor ki:
“Eshab arasında birçok muhalefet ve muharebeler olmuştur. Bununla beraber hiç biri diğerinin nifakına hükmetmemiştir. Onların bu husustaki hâlleri, ahkâm babında müctehidlerin hâlleri gibidir. Ya hepsi hakka isabet etmiştir denilir, yahut isabet eden bir tanesidir. Fakat hata eden mazur olur. Çünkü o reyine ve zannına göre muhataptır. İşte bunlardan birine meâzallah bir şeyden dolayı buğzeden kimse âsî olur; tevbe etmesi gerekir.”
Kaynak: A. Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Sönmez Yayınevi, 1983; c.1, Bab:33, s.345.
İmam-ı Malik rahimehullah diyor ki:
“Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem Eshabından birine, mesela Ebû Bekr’e veya Ömer’e veya Osman’a veya Mu’âviye’ye veya Amr ibni Âs’a radıyallahü anhüm söven ve onları kötüleyen bir kimse, eğer yoldan çıkdılar, kâfir oldular dedi ise, bu kimseyi öldürmelidir. Yok eğer başka bir ayıb ve kusur ile kötüledi ise, şiddetli dövmelidir.”
Kaynak: İmam-ı Rabbâni, Mektubat; ayrıca bkz. Kâdî Ebu’l-Fadl İyaz, Şifa-i Şerif, Bedir Yay., s. 725.
Şeyhülislâm Ebussu’ud Efendi’nin fetvalarında diyor ki:
488. Mes’ele: “Muâviye hayırlı kişi değildir” dese, şer’an Zeyde ne lâzım olur?
Elcevap: Ta’zîr olunur.
489. Mes’ele: Sahâbe-i kirâmdan Muâviyeye lâ’net eden Zeyde şer’an ne lâzım olur?
Elcevap: Ta’zîr-i beliğ ve hapis lâzımdır.
Kaynak: Mecmu’a-î Fetevâ. Ayrıca bkz. Muhammed Hâdimî, Berika, Kahraman Yayınları, c.2, s. 161.
Hâfız İbni Hacer-i Mekkî rahimehullah naklediyor:
“Ömer bin Abdülaziz rahmetullahi teâlâ aleyh, huzurunda Hazret-i Muâviye’yi gıybet eden bir kişiye üç kırbaç vurdurdu.”
Kaynak: Es-Savaikul-Muhrika, Bedir Yayınevi, s. 471.
Daha fazla bilgi için bkz. Kâdî Ebu’l-Fadl İyaz, Şifa-i Şerif, Bedir Yay., s. 724-728. Kitabın bu bölümünün başlığı şöyledir: “Peygamberin sallallahü aleyhi ve sellem Ehl-i beytine, Âline, Ezvacına ve Eshabına sövmek, onlara noksanlık isnad etmek haramdır, bunu işleyen mel’undur”
Derleyen: Murat Yazıcı