Risale-i Nur

Menhus Yıldız Sarayı

Menhus Yıldız’ı darülfunun et, ta Süreyya kadar âli olsun. Ve eski zebanîler yerine, melaike rahmeti yerleştir, ta cennet gibi olsun. Ve Yıldız’daki milletin servetini, milletin baş hastalığı olan cehaleti tedavi için millete iade et! Ve milletin mürüvvet ve muhabbetine itimad et. Zira senin idarene millet kefildir. Bu ömürden sonra ahireti düşünmek lazım. Dünya seni terketmeden, sen dünyayı terket. Zekatü’l-ömrü, ömr-ü sani yolunda sarfet.

Gördüğünüz gibi merhum halife II. Abdülhamid Han’a, kendisine susması için rüşvet teklif ettiği iftirasını atıyor. Demek ki Abdülhamid Han, Said Nursi’yi boşuna tımarhaneye tıkmamış. Allah iftiralardan muhafaza buyursun. Abdülhamid Han’a boyun eğmeyip sözde verdiği parayı kabul etmeyen kahraman Said Nursi, İttihatçıların verdiği altınları amuduyla götürüyor ama. Kadir Mısıroğlu, Bir Mazlum Padişah Sultan II. Abdülhamid Han kitabında anlatıyor: Sultan Reşatla görüşen Said-i Nursi, ondan Van’da te’sis etmek istediği medrese için yardım almış ve hayatının sonuna kadar bu para ile yaşamıştır. Vefatında, bu altınlardan arta kalanlar, benim Eskişehir Askeri ceza evinden hapishane arkadaşım olan Hüsrev Altınbaşakta kalmış. O da bunları bozdurarak bu günkü “Hayrat vakfı”nı kurmuştur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu