Kadının Sosyal Hayattaki Yeri
Klasik fıkıh metinlerimizde yer alan bilgilerin aksine Diyanet İlmihâli’nde şu ifadeler yer alır: Kadınların ticaret, eğitim, seyahat, sosyal ve beşerî ilişkiler gibi normal ve sıradan ihtiyaçlar için erkeklerle sesli konuşmalarının veya örtünmesi gerekli yerlerini örtmeleri şartıyla birbirlerini görmelerinin (görüşmelerinin) câiz olduğu açıktır. Ancak kadın ve erkeğin sosyal hayattaki yakınlık ve ilişkisi gayr-ı meşrû beraberlikler, kötü arzu ve planlar için bir başlangıç teşkil edecek bir boyut kazandığı zaman bu davranış kendi özü itibariyle değil; yol açacağı kötülükler sebebiyle yasaklanmıştır. (Diyanet İlmihali) Bu görüşlerin İslâmî yönden değeri nedir?
Allah (c.c.); …evlerinde otursunlar, ilk cahiliyyette olduğu gibi açılıp kendilerini göstermesinler. (Ahzâb s.33) buyurmaktadır. İmâm Mücahid, bu âyetin tefsiri sadedinde şöyle demiştir: Kadınlar cahiliyyette, erkeklerin arasında yürürlerdi. Bundan nehyolundular.
Cenâb-ı Hakk şöyle buyurur: “Resûlullah (s.av.)’ın eşlerinden, ihtiyacınızı perde arkasından isteyin.” (Ahzâb 53) (Resûlullah (s.a.v.)’ın hanımlarının tesettürlü oldukları açıktır. Buna rağmen mü’minlerin anneleri hükmünde olan kimselerle görüşmenin perde arkasından yapılması gerekiyor, yâni haremlik selamlık uygulaması emrediliyorsa diğer insanlar için bu uygulamanın kaçınılmaz olduğu açıktır.
“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (yabancı erkeklere bakmaktan) sakınsınlar.” (Nur s. 31)
Hadîs-i şeriflerde de şöyle buyrulur: “Yabancı kadını görünce, yüzünüzü çevirin!” (Ebû Dâvud)
“Nâmahreme bakmak, göz zinasıdır.” (Buhâri)
Ümm-i Seleme (r.anhâ) Vâlidemiz anlatır:
“Resûlullah (s.a.v.)’ın yanında iken, iki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektûm, izin isteyip içeri girdi. Resûlullah (s.a.v.), bize, (İçeri girin) buyurdu. Yâ Resûlullah (s.a.v.)! O, âmâ değil mi, bizi görmez dedim. O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz? Yâni, o âmâ ise, siz âmâ değilsiniz ya, buyurdu.” (Tirmizi, Ebû Dâvud)
İmâm Ali (r.a.) şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.v.), kadınlarla konuşmayı nehyetti; ancak kocalarının izni ile olması müstesna.”
Fıkıh kitaplarımızda da şu hükümleri görmek mümkündür: Aksıran veya selâm veren ihtiyar bir kadın hariç, bir erkeğin yabancı bir kadınla konuşması haramdır.
Allah (c.c.), kadının zînetlerini gizlemesini emretmektedir. Kadının en büyük zîneti ise kendi güzelliğidir ve ilk önce bunu gizlemesi gerekmektedir. Hakk Teâlâ Hazretleri: “Ey Nebi-yi zîşan! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini (cilbablarını) giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Azhâb s. 59) buyurmaktadır.
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)