Kadının Sesinin Hükmü
Allah (c.c.), kadın-erkek ilişkilerinde yabancılara bakmayı haram kıldığı gibi, sesleri de haram kılmıştır. Bir kadının, İslâmî terbiyeye göre, evinin kapısına gelen yabancı bir erkeğe (kapının arkasından) sert bir sesle seslenmesi esastır. Meselâ yumuşak ve nâzik bir şekilde “Aaa, efendim hoşgeldiniz, beyim şu anda evde yok. Ben mesajınızı iletirim.” değil; sert bir şekilde “Buyurun ben falan kişinin hanımıyım, ne istiyorsunuz ? Tamam. Ben kendilerine söylerim.” demesi gerekir. Bunu da kimsenin kabalık gibi algılamaması gerekir; çünkü İslâmî terbiye bu davranışı zorunlu kılar. Nitekim âyet-i kerîmede “Ey Nebî-i zîşan hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edâlı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun.” (Ahzâb s. 32) buyrulmaktadır. Kadınların yüksek sesle veya yumuşak konuşmaları ve seslerini nâmahreme duyurmaları câiz olmadığı için, ezan ve ikamet okumaları da câiz değildir. Osmanlı toplumunda da bu uygulama, bu şekildedir.
(Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, MİSVAK NEŞRİYAT, İstanbul, 2014)