Humeyni

Humeyni’nin Sahabe-İ Kiram’ın Büyüklerine Attığı İftiralar (1)

Şia alimlerinin üzerinde ittifak ettikleri konulardan ve daha da ötesi mezheplerinin asıllarından biri de, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatından sonra üç veya dört kişi hariç ümmetin (Allah korusun) küfre düştüğü ve dinden döndüğü iddiasıdır.

humeyni-3

Bu nedenle onlara itimat etmezler ve rivayetlerine güvenmezler. Onların rivayetlerinin tümünü yalan ve uydurma olduğunu ileri sürerek terkederler.

Bu nedenle -ılımlıları da dahil- Şia’nın tümü, kendileri için Ehli Beyt yoluyla geldiğini söyledikleri dışında Sünnet’ten hiçbir şeyi delil kabul etmezler. (2) Şia’nın mutedil alimlerinden sayılan Muhammed Hasen Âl Kâşifu’l-Ğıta şöyle der: “Ebu Hureyre, Semura bin Cundub, Mervan ibnu’l-Hakem, Harici Imrân bin Hattan, Amr ibnu’l-Âs ve benzerlerinin rivayet ettiklerinin İmamiye’nin nezdinde sinek kadar değeri yoktur. Onların durumu, bahse gerek olmayacak kadar açıktır.” (3)

Hicri 984 yılında vefat eden Şeyh Hüseyin bin Abdüssamed El-Âmili, Şiilerce değer verilen ünlü hadis ıstılahı kitabı “Vusûlu’l-Ahyâr ilâ Usûlu’l-Ahbâr”da bu konuyu inceleyerek Ehli Sünnet’in hadis kitapları hakkında genel bir hükme varır ve şöyle der: “Genel sahih kitapları ve tüm rivayet ettikleri sahih değildir.” (4)

Humeyni, “Keşfu’l-Esrar” isimli kitabında, Ebu Bekr Es-Sıddık radıyallahu anh’ın Kur’an-ı Kerim’e muhalefet ettiğini ileri sürerken “Biz peygamberler topluluğu miras bırakmayız. Bıraktıklarımız sadakadır” hadisini Hz. Ebu Bekir’in uydurduğunu söyler. (5) “El-Hukumetu’l-İslamiyye” kitabında da, yine yüce sahabi Semura bin Cundub’un hadis uydurduğunu öne sürer. (6)

Şia’nın ve liderleri Humeyni’nin, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den takva sahibi sahabilerin rivayet ettiği Sünnet-i Nebeviyye hakkındaki görüşü işte budur.

Hadis alimlerince bilinmektedir ki, sahih bir hadisi edepli bir şekilde inkar eden fasık olur. Onu edepsiz bir şekilde (7) inkar eden ise kafir olur. Mütevâtir bir hadisi inkar eden de böyledir. Biraz önce nakledilenlerden de anlaşılmaktadır ki, Humeyni ve Şiası bize sahih senetlerle rivayet edilen Sünnet’in tümünü inkar etmektedir.

Bu şekilde birçok sahih hadisi inkar etmektedirler ve bu hadisler arasında mütevatir hadisler de var. Onlar bu şekilde dinin ikinci temeli olan Sünnet’i yıkmaktadırlar. Sahih Sünnet yerine, hadis uyduran yalancı imamlarından birtakım rivayetler nakletmektedirler.
Bu rivayetler, Kuleyni ve benzerleri tarafından toplanmıştır. Bize gelen bilgiye göre onlardan bazıları Kuleyni’nin rivayetlerindeki ravileri eleştirmiş ve bu ravilerin büyük çoğunluğunun yalancı olduklarını söylemiştir. Bu da, güvenilir kitaplarında uydurma rivayetler olduğuna dair Şiilerin kendi şahitlikleridir ve onların insaflılarından birçoğu bunu kabul etmektedir. Biz ise onların rivayetlerini hiç kabul etmeyiz. Çünkü onlar akidede sapmışlardır. Hevâ ve heveslerine destek için yalan söylemeyi helal görmektedirler.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatından sonra 10.000 sahabininde haşa dinden döndüğünü söyleyen, onları hadis uydurmakla suçlayan ve ümmetin güvenilir ravilerine dil uzatan Humeyni’nin araştırmalarında sadece kendi fırkasının kitaplarından delil getirdiği sabittir ve bu çok iyi bilinen bir gerçektir.!!!

Dipnotlar:

(1) Bu yazı Sâid Havvâ’nın Humeynîcilik kitabından tercüme edilmiştir.

(2) Bkz: Aslu’ş-Şia ve Usûluha; Muhammed Hüseyin Kâşifu’l-Ğıtâ, sf: 79. Müessesetu’l-E’lemi, Beyrut.

(3) A.g.e. sf: 79

(4) Vusûlu’l-Ahyâr, sf: 94. Hicri 1401 yılı Kum baskısı.

(5) Keşfu’l-Esrâr; sf: 112

(6) El-Hukumetu’l-İslamiyye; sf: 71

(7) Örneğin hadisle dalga geçerek inkar etmek. (Çev.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu